SIVAS

Başbakan'a göre kimilerinin ötesine geçemediği sınır ilidir.

Bana göre Sivas;

 

Pir Sultan'ın dara çekildigi, bağlamanın kırıldığı, türkülerin yetim kaldığı ve 2 Temmuz 1993 de fidanların yakıldığı yer.

Sesini yitiren

şehir!

...

 

Zulüm;sevginin,adaletin ve

şefkatin zıddıdır.Zulüm; haddi aşmak,insanlara kaba ve kötü davranmak,onlara sıkıntı,eza-cefa vermektir.

Zulüm her toplumun ahlak anlayışı ve her inanç sisteminde yasaklanmıştır.

...

Zulmün adı Yezid'dir Kerbela'da...

Çaldiran'da Yavuz!

 

Banaz'da Hızır Paşa'dır zalim;

Taksim'de...

 

Malumunuz!

 

...

 

 

Maraş'ta ana karnında bebek,

Çorum'da toplu infazdır

tekbir getirerek.

...

 

Sivas'ta otelin perdelerini tutuşturan zihniyet 1 Haziran'da Gezi'de çadilrlari tutuşturan zihniyettir.Üstelik bugün üniformalidir,eli sopalıdır.

...

 

''Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz'' zihniyetiyle kalabalıklara diri diri insan yaktıranlar bugün''camide bira içtiler'' iftirasıyla ''Milli İrade'' adı altında yeni gözü dönmüş topluluklar arayışı içindedir.

...

Her fırsatta demokrasiden,insan haklarından ve özgürlüklerinden bahsedenler,son zamanlarda barış ve kardeşlik kavramlarını diline sakız edenlerin demokrasiden anladığı sandıktan çikan % 50 den başka birşey değildir.Bunların barış ve kardeşlik söylemleri de yalan ve takıyyedir.

...

 

''Yaradandan ötürü yaradılanı sevdiğini'' söyleyen başbakan,2 Temmuz'daki meclis konuşmasında Sivas Katliamı hakkında tek kelime etmeyip,yine camiyi,içkiyi,dini imanı dile getirerek,inanç ekseninde insanlarıayrıştırmaya devam etmiştir.

...

 

''Alevilik islam kültür tarihi içinde yer alan,tasavvufi kültürel yorumlardan biridir. Alevili

ğin müstakil bir din olmadığı,islamın bir alt yorumu olduğu anlaşilmaktadır.''

diye yanda şlarını yönlendiren başbakan;

diyerek de hem aleviliği dışlayıp,basite almakta;hem de bunu bir suçmuş gibi gösterme çabasindadir.

...

 

Zulmü hangi gerekçeyle süslerseniz süsleyin,hangi yasaya,hangi haklı gerekçeye dayandırırsanız dayandırın

vicdanı ve insafı olan insana kabül ettiremezsiniz.Bu başbakana Gezi'de,Taksim'de,Kızılay'da ve memleketin diğer meydanlarında polis marifetiyle halka yaptığının zulüm olduğunu anlatmak gerek!

...

Demokrasinin sadece sandıktan çikmak olmadığını,sandık dışında da insanların düşünce ve inanç özgürlügünün olması gerektiğini,bunun sadece uluslarası yasalardan kaynaklanan bir yükümlülük değil;insanın temel hak ve özgürlükleri kapsamında ele alınması gereğini başbakanın kafasına sokmak gerek!

...

 

Ne Kerbela'yı unuturuz,ne Maraş'ı...

Ne Dersim'i unuttuk,ne de Sivas'ı...!

Ne Çorum'u unutturacağız,ne de Taksim'i...!

...

 

Zulmü insana reva görenler,eninde sonunda bunun hesabını verecekler!

...

 

Bize düşen görev ise,her yıldönümünde ağlayıp sızlamak değil;olanı biteni anlayıp yorumlamak olmalıdır.

 İnsanoğlu ateşi bulduğunda bir devri kapatıp diğerini açtı.

Gerici,yobaz zihniyetin tutuşturduğu bu ateş de umarım bu karanlık devrin sonu olur!

Ancak unutmayalım;

 

DİRİLERİNİN ÖNÜNDEN GİDEMEYENLER,ÖLÜLERININ ARKASINDAN GİDERLER!