Trafiği alt üst eden pizza, su, çiğköfte, tüp, yemek dağıtıcı motorsikletliler İzmir’de ne kadar da çok arttı.
Bundan 5 yıl önce bu tür dağıtım olmazdı, ancak ABD’den gelenler anlatır, yada ABD filmlerinde görürdük. Ancak orada gördüklerimizde; asla trafik kurallarına uymazlık yapamıyorlar.
Bizde mantar gibi aniden arttı. Artma oranından daha fazla ölümcül ve yaralanmalı kazalar arttı. Geçen yıl aceleyle sıcak sıcak pizzayı yetiştirmeye çalışan bir motosikletli benim arabaya çarpmıştı. Hemen ambulans çağırdım. Allah'tan herhangi bir şey olmadı gencimize. Ehliyeti de vardı. Ancak motorun plakası sökülmüş, vizesi de yapılmamıştı.
Bir önceki yılda evimin önünde ters şeritten gelip karşıya geçmek isteyen pizza taşıyan bir motosikletli kazası oldu ve ne yazık ki genç oracıkta hayatını kaybetti.
Yolda, ters yönde, kaldırımda yada herhangi bir yerde her an yanınızdan pırt diye bir pizza kuryesi motosikletli geçebiliyor ve ben ürperiyorum, korkuyorum.
Hatırlarsanız; bir zamanlar servis araçları sorunu toplumu olumsuz etkiliyordu. Okul servisleri, fırınların dağıtım araçları, su ve tüp dağıtım araçları çok vahim olaylara neden oldular. Çok düzensiz çalışıyorlardı. Tanıdığım bir meclis üyesinin çocuğunu okul servis araçlarının dikkatsizliği ve aymazlığı nedeniyle kaybetmiştik. Sözünü ettiğim bu servis araçları trafikte ister istemez tehlike yaratırdı.
Daha sonra kurallar yeniden gözden geçirildi, kurallar yeniden yazıldı ve daha dikkatli denetlenmeye başlandı. Hem trafik teşkilatı, hem okullar, hem ilgili meslek odaları, hem veliler, hem de vatandaşlar daha duyarlı oldular. Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı (TTGV) okullarda gönüllü eğitimler vermeye başladı. Bu gün okul servis araçlarının daha az sorunlu olduklarını görüyoruz.
Şimdi de bunlara “pizzacı”, “çiğ köfteci” motosikletli kuryeler eklendi. Özellikle ürünlerinin tercih edilmesi için gün be gün kampanyalar üreten pizza firmaları, “bilmem şu kadar dakika içinde pizzanız kapınızda olmazsa pizzanızdan para almıyoruz” şeklindeki reklamlar bile verdiler.
Biraz önce böyle biri benim apartmana pizza getirdi. Motosikletini kapıya bırakmış. Asansör önünde ayak üstü konuştum. Sigortası yok, ehliyeti yok, yaşı 17, günlük 30 TL yevmiye alıyor ve 12 saat çalışıyor. “Neden kask takmıyorsun” diye sordum, “kask dükkanda takmadım” diye yanıtladı. Olayın önemi ve yaptığı işin tehlikesinden hiç haberdar değil. Sigortasız olmasından işverende sanırım rahatsız değil.
Seyir halindeki motosikletlere kask takma mecburiyeti getirildi, trafik zaman zaman denetim yapıyor. Şimdi bu sistem eskiye göre biraz daha iyi. Ama konu kaskla çözümlenmiş gözükmüyor. Sorumlu bir vatandaş olarak gördüğüm sorunu yazıyorum. Aşırı sürat yapan, kurallara uymayan bu motosikletler için mutlaka ve mutlaka bir önlem düşünülmeli. Yoksa yakın bir zamanda telafisi mümkün olmayan kazalar çoğalacak. Yakınınızdaki birinin de canı yanabilir. Kask takılmış diye kural yerine getirilmiş sayılmıyor. İvedi olarak aşırı sürat yapan, trafiği alt üst eden pizza firmalarının servis araçları için de bir kural konulmalı, firmalara gerekli uyarılar yapılmalı. Firmalar doğrudan sorumlu olmalılar. Nasıl iş kazalarında işveren sorumlu oluyorsa, bu kazalar bir iş kazası mahiyetindedir.
Yüzünü batıya dönmüş İzmir’in bu sorununu daha da büyümeden acilen çözmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Valilik, Emniyet, Belediyeler, Ticaret Odası, Esnaf Odaları, diğer ilgili meslek odaları, SGK, Maliye teşkilatı elbirliğiyle bu sorunu rahatlıkla çözebilir. İşin sahibi bence Valilik olmalıdır. Gerekirse İzmir İlinde bu konudaki denetim ve kurallarla ilgili Valilik kararı çıkartılabilir. Bu gençlerimizi sıcak pizza yiyeceğiz diye büyük boyuttaki tehlikenin içinde görmek vicdanen beni çok rahatsız ediyor.
Onları eğitmeden, uygun koşullar oluşturmadan çalıştıran işverenlere de bir çift sözüm var: Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner. İşte o günü düşünün bir kez daha.
Daha çağdaş bir toplum yaşamı oluşması dileğiyle hepinize kazasız, sağlıklı günler diliyorum sevgili okurlar…