17 ve 25 Aralık ta Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk iddiasına yönelik operasyon sadece Türkiye de değil, Dünya da yankılanan, Dünyaca ünlü haber Televizyonların yayınlarını keserek verdiği bir operasyondur.
Operasyonun önemi sadece Ayakkabı kutuları , yatak odası kasaları, Takım elbise ceplerinde taşınan paralar ve yedi yüz milyarlık saat ile ilgili değil. İlk kez görevde olan 4 Bakan ın doğrudan adının karışmasıdır.
Savcı Celal KARA nın gözaltı talimatı ile başlayan, aralarında iş adamlarının, bürokratların, Banka Müdürünün, çeşitli düzeyde kamu görevlilerinin, kabinenin 4 üyesi ve 3 bakan çocuğunun bulunduğu Rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık suçlarının işlendiği iddiası ile başlatılan soruşturma nın önce Savcısı görevden alınmış ve hakkında soruşturma başlatılmış, arkasından soruşturmanın operasyonunu gerçekleştiren emniyet görevlileri görevden alınmış, sonra da hakkında menfaat temini nedeniyle meslek onur ve şerefine aykırı davranışlarda bulunmak suçlaması ile kınama cezası aldığı iddia edilen Şerefli bir Savcıya dosya teslim edilerek soruşturma kapatılmıştır.
Dosya olarak kapatılsa da kamu vicdanında kapatılma olanağı olmayan bu yüz yılın vurgun iddiası karşısında Avrupa birliği ilerleme komisyonu tepki gösterdi. Ama Türkiye de tepki gösteren tek kurum CHP oldu.
CHP Genel Merkezi aldığı kararla 81 ilin Adliye Binalarına siyah çelenk koyma eylemini gerçekleştirdi. İzmir İl örgütü de İzmir adliyesi önünde bu eylemi gerçekleştirdi. CHP için son derece önemli olan bu eylemin yapılacağı günler evvelinden belli olmasına rağmen, bazı ilçelerin kurumsal katılım göstermesine ve flama ve dövizleri ile katılmasına rağmen, bazı ilçelerin duyarsızlığı gözden kaçmadı.
Narlıdere İlçe bu eylemi ne üyelerine duyurmadığı gibi, Yönetim Kurulu üyelerini bile katmadı. İlçe Başkanının sadece 3 meclis üyesini yanına alarak katıldı bu eyleme.
CHP nin önemsediği ve Türkiye Cumhuriyetinin en büyük vurgun iddiasının kapatılmasına yönelik olarak merkezi kararla İl örgütü tarafından düzenlenen bu eyleme katılma zahmeti göstermeyen ilçe yöneticileri 2015 Haziranında yapılacak bu devasa seçim kampanyasını nasıl götüreceğini merak ediyoruz.
NARLIDERE BELEDİYESİNİN DERSANESİNE KAYMAKAMLIK ENGELİ
Narlıdere Belediyesi Uzun yıllardan bu yana Narlıdere nin Dershaneye gidemeyen çocuklarının bu ihtiyacını ücretsiz bir şekilde karşılayan bir dershanesi bulunmaktaydı. Merkezi hükümetin Dershane işletemeyeceği doğrultusunda kararı nedeniyle Kaymakamlıkla yapılan protokol ile Yaygın Eğitim Faaliyetleri çerçevesinde ders ücretlerinin Halk Eğitimi Müdürlüğü nün karşıladığı Kursa dönüştürülmüştü.
Bu yıl Kaymakamlık Bu kursun Belediye bünyesinden çıkarılması ve Yeni yapılan bir okula alınması halinde yeni protokolün imzalanacağını şart koşması bu yıl dershanenin faaliyetini engellemiştir.
Sayın Kaymakamın girişimi bu kursa daha geniş mekan sağlamaya yönelik iyi niyetli bir girişim gibi gözükse de, Bu dershane faaliyetinin Milli Eğitime bağlı bir okula alınması Belediyenin devre dışına alınmasına yönelik planlı bir faaliyettir. Belediyenin binası vardır, binanın donanımı vardır, kadrosu vardır. Devam eden yararlı kurumun faaliyetini Belediyenin bünyesinde sürdürülmesi önünde ki engeller kaldırılmalıdır. Narlıdere halkının çocuklarına bu kadar yararlı olacak bir faaliyetin önüne engel konulması Narlıdere halkını da üzmektedir.
Yeni okul binası boş ise orada Belediye ile işbirliği yapıp, Halk Eğitim Müdürlüğü Mesleki kurslar açarak işsiz gençlere meslek edindireme faaliyeti gösterilebilir.
NARLIDERE DE SİYASETİN ÖNÜ AÇILMALIDIR
Narlıdere de 15 yıldan bu yana CHP içinde siyaset ne yazık ki özgürce yapılmıyor, yapılamıyor. Yerel de Erke egemen olmanın yarattığı korku imparatorluğu özgür siyasetin önünü tıkıyor. Eğer Belediye Başkanı ekseninde siyaset yapmıyorsanız siyasetin içinde yok sayılıyorsunuz. En küçük farklı düşünceyi dillendirme sizin muhalif saflarına itilmenizi, anında ötekileştirilmenizi ve dışlanmanızı sağlıyor.Hatta sesiniz biraz fazla çıkmışsa eksikleri ve yanlışları sorguluyorsanız Disiplin sopası da hazır tutuluyor. Bu nedenle de siyasetin içinde üretken kadrolar yer almıyor. Onun yerine siyaseti beklenti için yapan, biat kültürüne dayalı bireyler siyasetin içinde olur hale geliyor.
Narlıdere de artık siyasetin önü açılmalı. Kimse kimseden korkmadan CHP nin ideolojik eksenine sahip çıkarak siyaset yapmalı, politika üretmelidir. Narlıdere parti içi demokrasinin işlediği ilçelerden biri olmalı CHP nin yerel yönetimlerde ilke haline getirdiği katılımcı demokrasi işletilmelidir. Narlıdere de hem siyasetin, hem de katılımcı demokrasinin kanalları açılmalı. Siyasete hizmet edecek mahalle meclisleri oluşturularak hayata geçirilmelidir. İlçe de faaliyet gösteren tek komisyon Eğitim Komisyonudur. Bir grup arkadaşın kendi çabası ile varlığını sürdürmektedir. Onun dışında hiçbir komisyon aktif değildir. Bu nedenle siyaset üretilememektedir.
Yerel Yönetime katılımın kanalları tamamen tıkalıdır. Terzi Fikrilerin Fatsa da, Aydın Erten lerin Gültepede yarattığı Halk Meclisleri modeli AKP Hükümeti tarafından bile kabullenilerek Yasal Kent Konseyleri haline dönüşmüştür. Kent Konseyleri Yönetmeliği gereği Yerel seçimlerden sonra 3 ay içinde kurulması zorunlu kurumlardır. Yerel seçimlerden bu yana 7 ay geçmiştir. Haziran sonunda kurulması gereken Kent Konseyi hala kurulmamıştır.Kent konseyi kurulmayan tek ilçe İzmir de Narlıdere dir. Bu nedenle katılımcı demokrasi Narlıdere de yaşam bulamamaktadır.
Narlıdere de insanların yan yana gelmesinden, siyaset üretmesinden, yönetime katılım göstermesinden korkulmaktadır. Bu nedenle yerel Yönetim ne de İlçe örgütü halkın sorunlarına yönelik toplantılar yapmamaktadır. Narlıdere İlçe örgütü bir kez bile Kentte çalkalanan sorunlara yönelik olarak, örneğin Gecekondu halkı ile kentsel dönüşüm konusunda, Esnaf ile esnafın sorunları konusunda, emeklilerle emeklilerin sorunları konusunda, işçilerle işçilerin sorunları konusunda bir toplantı yapmamıştır. CHP Tüzüğünün 46. Maddesi Yılda bir kez siyasal çalışmalara yön veren seçimsiz kongere yapılması zorunlu olduğu halde yapılmamaktadır. Çünkü özgür siyasetin önü kapalıdır.
Şimdi Narlıdere de özgür siyasetin önünü açma zamanıdır. Artık CHP üyeleri korku duvarını yıkıp, siyaset üretmelidir. Siyaset üretmek muhalefet etmek, partiyi tartışmak yada tartıştırmak değildir. Siz yapılacaksa da ben yaparım. Sizin toplanmanıza gerek yok ben zaten sizin için en iyisini yaparım diyenlere artık HAYIR, BENDE VARIM demenin zamanıdır. Bize Gezi ruhu böyle göstermiştir.