MÜJDE Mİ, HANİ NEREDE ?

Türk Mühendisleri yıllardır Türkiye’de doğalgaz ve petrol aramalarında başarılı olmuştur. Cumhurbaşkanı açıklamasında diğer ülkelere göre daha az sondajla netice almaya çalıştıklarını dile getirmiştir ki; bu Türk Mühendislerinin olağanüstü gayret ve çalışmasıyla mümkün olabilir. Bu tür araştırmalar uzun sürelidir. 1979 yılında başlatılan MTA Karadeniz Bölgesi Petrol-Doğalgaz arama çalışmalarında yazılan raporlar, emekler Türk Mühendislerinin kendi yaptıklarının görevleri olduğu bilinciyle başarılı çalışma örneklerindendir. Mühendislerimiz kendi reklamlarını yapmadan görevlerini sürdürmektedir.

Bu çalışmaları siyasi rant aracı olarak kullanmak doğru değildir. Yıllarca oluşan bu birikimleri yabancı sermaye gruplarına yok pahasına verenlerin halkın gözünü boyamak için yaptıkları bilim adına, teknik adına, ülke adına kabul edilemez davranışlardır.

Gelelim “Müjdeli haber”e;

AKP günden güne halkın desteğini yitiriyor. Bu desteği koruyabilmek için olmadık işler yapıyor. Son açıklamalar müjde mi algı yönetimi mi ? Müjde mi yoksa yakında seçim mi var ? Müjde mi dış ülkelere verilen mesaj mı ? Ya da hepsi mi ?

AKP algı operasyonuyla halkın pahalılık, ekonomik çöküntü, ülkenin itibar kaybetmesi gibi pek çok konuyu ört bas ediyor. En son örneği ise “Müjdeli Haber” ile yaşadığımız gerçek dışı yaratılan algı operasyonudur.

Neden Gerçek dışı : Çünkü böyle bir doğal kaynak rezervi tespit edilmiş bile olsa bunun tüketiciye yansıması çok uzun seneler alır ve bahsedilen rezerv gerçek ise bunun yılda 4-5 milyar m3’ü kullanılabilir.

Tüm açıklananların doğru olduğunu varsayarsak süreç nasıl işleyecektir :

Doğal Gazın ticari olarak sunulabilmesi gerekli. “Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değer mi” ona bakmalıyız. Bir vana bağlayarak hooopp doğal gaz gelmiyor. Rusya bile bazı rezervlerin maliyetinin yüksekliği ve yatırım önceliği olmaması nedeniyle bir çok yerde doğalgaz üretimi yapamıyor.

Uzmanların verdiği bilgiye göre Karadeniz’de şimdi yapılması gereken öncelikle sahada benzer en az üç araştırma kuyusunun daha açılıp testlerin yapılması, rezervin durumunun araştırılması ve anlaşılmasıdır. Bu süre en az iki yıldır. Araştırma kuyularının her birinin maliyeti 250 milyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bu bilgiler ışığında değerlendirdiğimizde Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı tahminler spekülatiftir.

Petrol gibi doğalgaz da kayaçların mikroskobik gözeneklerinde bulunur ve kayaç içerisinde akarak üretim kuyularına ulaşır. Yapılan testler, kimyasal analizler, bulunan değerler, kayaların geçirgenliği ve jeolojik olarak sahanın durumu tam olarak belli olunca üretim kuyuları açılıp açılmaması için pek çok veri elde edilmiş olur. Bu süre iyimser tahminle 3 yıl kadardır.

Tüm bu veriler değerlendirilerek üretim yapılması için maliyet hesaplarına geçilir. Üretim kuyularının açılması, Doğalgazın taşınması, depolanması, teknolojik desteklerin belirlenmesi, know-how, üretilen doğalgazın yakıt olarak mı hammadde olarak mı kullanılacağının belirlenmesi, doğalgazın pazarlanması ve benzeri işlerin maliyeti hesaplanır. Eğer maliyet dünya piyasaları içerisinde ekonomik ise üretim kuyuları açılmaya başlanır. Eğer üretim ekonomik değilse yer bilgileri not edilir ve çalışmaya son verilir. Belki ileride fiyatlarda artış olursa üretim ekonomik olabilir diye not düşülür.

Üretim kuyuları açılmaya karar verilir ise bu kuyuları açmak daha da meşakkatli bir iştir. Kuyular açılmaya başlanmasından üretime kadar geçen süre iyimser tahminle 5 yıldır. bu iş TPAO'ın tek başına yapacağı bir iş değildir. Ülkemizdeki teknoloji yeterli olmadığı gibi hemen burada üretim başlasa bile yıllık tahminen 4-5 milyar m3 ancak üretim mümkün olabilir. Bu miktar ise Türkiye'nin ihtiyacının yüzde onu civarında olur.

Sevgili okurlar bu günkü yazımı Mevlana’nın iki özlü sözü ile bitiriyorum: “Sözünü öyle bir izah et ki havas da avam da istifade etsin.”

“Söz söyleyen kemal sahibi olursa, marifet ve hakikat sofrasını serdi mi, o sofrada her türlü yemek bulunur. Herkes orada gıdasını bulur.”

Virüsten uzak sağlıklı günleriniz olsun Sevgili okurlarımız.