Bütün zulümlere, bütün baskılara, etrafında yaratılmak istenen her türlü şiddete karşı direnen bir çocuk. İçim kıpır kıpır günlerdir. Biliyor bu çocuk, kendisinin yarattığı ve yaşattığı bütün duyguyu siyah pırıl pırıl parlayan gözleri anlatıyor bana. Yekpare kaşları ile nasıl uçabileceğini gösteriyor tüm dünyaya
İçimde bir çocuk misket oynuyor günlerdir
Günlerdir, çekilen acılara gülerek katlanmanın ne demek olduğunu anlatıyor sessiz sedasız. içimde bir çocuk var, annesine bile anlatamadığı bir anlatım var yüreğinde, yüreğinde öyle büyük bir uçurtma var ki o çocuğun, nereye gidersen git, ne yaparsan yap nasıl olursa olsun bastıramayacağı, hiçbir rüzgarın, hiçbir fırtınanın, hiçbir afetin vuramadığı bir uçurtma var yüreğimde. "Uçurtmayı vuramamışken, sen vurulmuşsun çok mu" dercesine direnen bir duygu var içimde.
İçimde bir çocuk var misket oynuyor günlerdir
Öyle bir çocuk ki "yaratıkların" kinlerini, kinlerinin öfkelerini, öfkelerinin nefretlerini, nefretlerinin sinsibekleyen bütün kelimelerini ortaya döken bir çocuk var içimde. Herkese "kimin ne olduğunu" gösteren bir çocuk var. Bir yanda milyonları toplayan, öbür tarafta "yaratıkların" nefretlerini kusturan.İçimde bir çocuk var
İçimde bir çocuk var misket oynuyor günlerdir
Bir gözümü kapatıp diğer güzümle süzüyorum gün ışığında misketin içindeki parlak renkleri, bir bakıyorum, yedi renk gök kuşağı sekiz renk oluyor. İçimdeki çocuğu, ağabeyleri selamlıyor. Direniyor, direniyor, direniyor bütün uykular.
İçimde bir çocuk var misket oynuyor günlerdir
İçimdeki bütün uykular, duygular. Yavaş yavaş yaklaşıyor içimdeki çocuk ağabeylerine, ağabeyleri ona gülüyor, gülüyor, gülüyor. Gülmeler kahkahalara dönüşüyor. 8 gencin ağzından tek bir şarkı dökülüyor.
"Güzel günler göreceğiz çocuklar.
Bulutları maviliklere süreceğiz"