Maden Ocaklarında Kara Kömürün Kara yazısı

 Madenciler genç yaşta
 
Yaşam odalarında savaşta
 
Ölüm her yerde ölüm
 
Ülkemde ölüm başka
 
Bu topraklar maden doludur. Bu toprakların adı ANADOLU dur adını Vatana verdiler bütün acıları annelere yüklediler. Her genç öldüğünde ölen bir annedir.
Madenleri özelleştirenler ve denetlemeyenler bu katliamlardan bu cinayetlerden sorumludurlar.
 
Türkiye’de maden ocaklarında yaşanan güçlüklerde grizu patlamalarında 70 yılda üç binden fazla maden işçisi yaşamını kaybetti.
 
17 Mayıs 2010’da Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait Karadan maden ocağında grizu patlamasında 30 maden işçisi yaşamını yitirmişti. O kara günde kameraların karşısına geçen başbakan Tayip Erdoğan Bu mesleğin kaderin de var demesi eleştirilere neden olmuştu. Ancak devletin zirvesinden gelen açıklamalar bu sözlerle sınırlı kalmadı. O tarihte çalışma bakanı olan Ömer Dinçer Maden kazasıyla ilgili şöyle demişti Ben fiziki olarak acı çektiklerini sanmıyorum güzel öldüklerini rahatlıkla söyleye bilirim demişti.
Başbakana göre kader bakana göre güzel ölüm. Ölüm her yerde ölüm ülkemde ölüm başka.
 
13 Mayıs2014 tarihinde Manisa’nın Soma ilçesinde bulunan 5 kömür madeninden biri olan Soma Holdinge ait olan kömür madeninde elektrik trafosunun patlamasıyla yangın çıktı.
Soma maden ocağında vardiya değişimi esnasında 787 maden işçisinden çıkışa yakın 363 kişi kurtuldu.
 
Son belirlemelere göre 300 e yakın maden işçisi hayatını kaybetti. 200 e yakın maden işçisine hala ulaşılamadı.
 
CHP Milletvekili Özgür Özel 29 Nisan 2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine Somada bulunan 5 maden ocağında bir facianın yaşana bileceğini Meclis Araştırma Komisyonu Kurulmasını önermişti. Bu önerge oy çokluğu ile ret edildi. Son yılların en büyük maden faciası yaşandı, Enerji Bakanı Taner Yıldızın yüreğim büyük acı içinde demesi 3 gün “Milli Yas” ilan edilmesi ve Bayrakların yarıya inmesi ölenlerin yakınlarına maaş bağlanmasının söylenmesi bu yaşanan katliam gibi acının üstünü örtmeye yeter mi ?
 
Gazetelerde yazılanlar ve televizyon haberlerinde görüntüler ve söylenenler kısmen de olsa eksik. Madenden sedyeyle çıkarılıp ölenlerin kimilerine gaz maskesi takıp yaralıymış gibi gösterilmesi yaşanan acıları kapatmaya yetecek mi?
Somada gördüğüm gerçek acı, annelerin feryatları, genç eşlerin çığlıkları, ağlayarak babasını arayan çocukların haykırışları. Bir işçinin küçük kızının ağlayarak ne olur söyleyin babam yaşıyor mu?
Bir annenin bana yavrumu kuzumu verin haykırışlarını ve ben sensiz nasıl yaşarım diye çırpınan bir gelinin çığlıklarını yaşamım boyunca unutacağımı sanmıyorum.
 
Bu satırları yazarken parmaklarım titriyor, klavyemi görmekte zorlanıyorum.
Henüz 15 yaşında küçücük elleriyle hayata tutunmaya çalışan Kemal Yıldız da maden ocağın da ölenler arasında.
 
Gezi direnişin de Berkin Elvan için 15 yaşındaki çocuğun eylemde ne işi vardı diye soranlara 15 yaşındaki Kemal Yıldızın maden çukurunda ne işi vardı. Diye sormamız gerekmiyor mu?
 
Bir avuç Kara kömür ve ekmek parası için Kömür Karasına Şehit verilen yüzlerce canın SOMA’da yüreklerde bıraktığı ateşi TOMA’yla söndürebilecek misiniz?
 
                                                                                                                                
Yer altında korka korka
Gezdik maden ocağında
Kalın kalın damarları
Bizdik maden ocağında

Birleşti kazma sesleri
Çınlattı bütün her yeri
Korku sardı şu beyleri
Kızdık maden ocağında

Kazmayı vurduk madene
Ses çıkardı tane tane
Göçük altındaki yine
Bizdik maden ocağında

Emekçiyim bu son karar
Yılgınlık yok direniş var
Patronlara birer mezar
Kazdık maden ocağında
 
Emekçi