CHP’li eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu Özgür Özel'e bıraktığı ve hakkında 'şaibe' iddiasıyla soruşturma başlatılan 4-5 Kasım 2023 tarihli 38. Olağan Kongre'nin iptali için dava açtı. Delegelerin iradesinin fesada uğratıldığı öne sürülen dava dilekçesinde, parti yönetiminin de görevden uzaklaştırılması talep edildi.
Dilekçede, Özgür Özel’in sadece 18 oy farkla seçimi kazandığı belirtilerek, "İrade fesadı halleri kapsamında suç işlenmeseydi 10 tane oyun mevcut genel başkana değil de diğer adaya verilmiş olması halinde seçimin diğer aday lehine sonuçlanacağı net bir şekilde görülecektir. Eğer irade fesadı kapsamında rüşvet vb. suçlar işlenmemiş olsaydı kaybeden aday çok yüksek bir oy farkıyla söz konusu kurultayı kazanıp genel başkan seçilecekti" denildi.
'SORUŞTURMA AÇILINCA ARAŞTIRDIK'
6 Şubat depremlerinden sonra Hatay’da CHP’den belediye başkan adayı olarak gösterilen ancak seçimi kaybeden eski AKP’li Savaş’ın avukatı tarafından Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilmek üzere hazırlanan dilekçede, Ankara Başsavcılığı’nca CHP kurultayına ilişkin yürütülen soruşturmanın kamuoyuna yansımasının ardından, Savaş’ın söz konusu iddiaları araştırmaya başladığı kaydedildi.
Dilekçede, Savaş’ın çok sayıda kurultay delegesi ile konuştuğu ve mevcut parti yönetimi ile yerel yönetim kademelerinde bulunan kişiler tarafından delegelere baskılar kurulduğu, oy karşılığı ev ve arabalar verildiği, konakladıkları otellere bavul bavul dolarlar getirilip delegelere dağıtıldığı ve bu şekilde seçim sonucunun değiştirildiğine ilişkin çok sayıda iddianın da sosyal medya ve haberlerde yer aldığı ifade edildi.
'BU KİŞİLER CEZALANDIRILACAK'
Kurultayda oy kullanan delegelerin bir kısmının İBB'de işe alındıklarına, bir kısmına ihale verilerek para akışı sağlandığına ilişkin haberlerin de kamuoyuna yansıdığı belirtilen dilekçede, Ankara Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada çok sayıda kişinin ifadesinin alındığı ve dosyada önemli delillerin bulunduğunun öğrenildiğine de yer verildi.
İstanbul Başsavcılığı tarafından da ayrıca bir soruşturma yürütüldüğü ifade edilen dilekçede “Bu soruşturmada da kurultaydaki rüşvet ve ahlaksızlık olguları özelinde birçok önemli delilin dosya kapsamına alındığı bilgisi müvekkil tarafından edinilmiştir. Ankara ve İstanbul’daki soruşturma dosyaları sonucunda ahlaksız ilişkiler içerisinde olanlar hakkında kamu davalarının açılacağı ve bu kişilerin cezalandırılacakları süreç içerisinde de görülecektir” denildi.
SADECE 18 OY FARKLA KAZANDI
Dilekçenin devamında Özel'in kazandığı CHP kurultayıyla ilgili bilgi ve belgelerin birer örneklerinin getirtilmesi istendi. Dilekçede, “Zira söz konusu belgeler incelendiğinde yüzlerce kurultay delegesinin iradesi rüşvet olguları çerçevesinde değiştirilmiş olmasına karşın, 2 adayın bulunduğu seçimde yalnızca 18 oy farkla mevcut genel başkan lehine sonuçlandığı, “irade fesadı halleri kapsamında suç işlenmeseydi 10 tane oyun mevcut genel başkana değil de diğer adaya verilmiş olması halinde seçimin diğer aday lehine sonuçlanacağı net bir şekilde görülecektir” ifadeleri kullanıldı.
'KILIÇDAROĞLU FARK ATARDI'
Mevcut genel başkan Özel’in, irade fesadı kapsamında yüzlerce delegenin oyunu değiştirip bundan yarar sağladığı ve çok küçük bir farkla genel başkan olduğuna vurgu yapılan dilekçede, “Eğer irade fesadı kapsamında rüşvet vb. suçlar işlenmemiş olsaydı kaybeden aday çok yüksek bir oy farkıyla söz konusu kurultayı kazanıp genel başkan seçilecekti” denildi.
Dilekçede, irade fesadı halleri kapsamında rüşvetlerin dağıtılması, iş ve siyasi statü sözlerinin verilmesinin kurultay sonucuna doğrudan etki ettiği öne sürüldü. Ayrıca hem Ankara hem de İstanbul’daki soruşturmaların eksiksiz yerine getirilmesi için dosyaya tanık bildirileceği ve bu kişilerin dinlenmesi sonucu iddiaların tartışmasız bir şekilde ispatlanmış olacağı da ileri sürüldü.
KURULTAY İPTAL EDİLSİN TALEBİ
CHP’nin ana muhalefet partisi olarak milyonlarca seçmenin ümidi olduğu belirtilen dilekçede, “Kurumları temsil edenler hatalar yapabilir ama kurumlar böyle bir durumda korunmalıdır. Ve bu hatayı yapan kişilerden arındırılmalıdır. Partimizin bu gibi durumlardan arındırılmasını sağlamak; kurucu iradeye ve Mustafa Kemal Atatürk’e bir borcumuzdur. Bu nedenle bu şaibelerin araştırılmasını ve varsa ilgili kişiler için gereğinin yapılması talebiyle bu davayı açıyoruz” denildi.
Dilekçenin sonuç kısmında da kurultayın mutlak şekilde “tüm sonuçlarıyla” iptal edilmesi gerektiği öne sürülerek, “Ne var ki dava konusu kurultaya irade fesadı karıştırarak parti yönetimine gelmiş olan CHP Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu, açmış olduğumuz dava sürecinde delegeler ve diğer parti üyeleri üzerinde her türlü hukuksuzluğu yaparak baskı oluşturmaya çalışacağından öncelikle mevcut CHP Merkez Yönetim Kurulu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu’nun derhal verilecek tedbir kararı ile görevden uzaklaştırılmasını talep ediyoruz” ifadeler kullanıldı.
GERÇEK GÜNDEM