Listeler De Değişen Bir Şey Yok

 1 Kasım da yapılacak Seçimlerin aday listeleri partiler tarafından seçim kuruluna verildi. Ne yazık ki 7 Haziran seçimlerinin heyecanını yaratamadı. Ne medya, ne sosyal medya ne de halk yeterli ilgiyi göstermedi. Çünkü listelerde değişen bir şey yok. Her partide üç aşağı beş yukarı aynı kişiler yeniden aday yapıldı. CHP, MHP ve HDP bir iki değişiklikle listeleri tekrarlarken en çok değişiklik AKP de oldu.

1 Kasım da yapılacak Seçimlerin aday listeleri partiler tarafından seçim kuruluna verildi. Ne yazık ki 7 Haziran seçimlerinin heyecanını yaratamadı. Ne medya, ne sosyal medya ne de halk yeterli ilgiyi göstermedi. Çünkü listelerde değişen bir şey yok. Her partide üç aşağı beş yukarı aynı kişiler yeniden aday yapıldı. CHP, MHP ve HDP bir iki değişiklikle listeleri tekrarlarken en çok değişiklik AKP de oldu.

AKP yaptığı değişikliklerin önemli kısmını 3. Dönem nedeniyle 7 Haziranda dışarıda kalan esas kadrolarına yönelik yaptı. Değişikliklerin bir kısmını Seçim kaybettiği güney doğu illerinde, bir kısmını ise kamuoyu baskısı ile yaptı. Özellikle Hürriyet Gazetesini basan grubun başında yer alan Abdurrahim Boynukalın , Kafatascı şarkıcı Uğur Işılak, AKP nin Medyada ki değişmez savunucusu akil adam Muhsin Kızılkaya ile Hüseyin Yayvan ın aday yapılmaması kamuoyunu memnun etti.  Sonuçta yaklaşık aynı insanlarla seçime gidecek partiler aynı seçmenden tekrar oy isteyecek. 1 Kasım seçimlerinde oyu düşecek partiler Irkçı, milliyetçi savaş politikalarına sarılan iki parti olacak. Eğer kamuoyu yoklamalarında görüldüğü gibi AKP ve MHP 1 Kasım da gerileyecekse Türkiye Halkı Savaş politikalarına Hayır demiş olacak. Böylece AKP nin seçim kazanmak için baş vurduğu son yöntem olan Savaş politikaları da önemli bir darbe yemiş olacak.

Bu koşullarda CHP ye düşen barış politikalarını savunmaktır. Çünkü CHP Mustafa Kemal Atatürk ten bu yana savaştan değil barıştan yana olmuştur. Hem ülke içinde, hem bölge içinde, hem de Dünya içinde savaş politikalarının insanlık adına işlenen en büyük suç olduğu barış ve Demokrasi güçlerinin savunduğu en önemli argüman olmalıdır.

Seçimlere 40 günlük süre kalmıştır. Bu 40 günlük sürede CHP tüm etkili kadrolarını sahaya indirerek, seçmen üzerinde bire bir sandık çevresi çalışması yapmalıdır. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimse yi dışlamadan, CHP nin iktidarı hesapları yerine ilçe örgütlerine nasıl yeniden egemen olurum mantığı ile delege hesabı yapmadan top yekun kilitlenmeye ihtiyaç olduğu bir süreçteyiz.

NARLIDERE DE ÖTEKİLEŞTİRME DEVAMEDİYOR

 Üzülerek ifade etmek gerekir ki birlik ve beraberlik içinde olmamız gereken süreçte bazı belediye Başkanları önümüzde ki genel iktidar süreci yerine 2019 da yapılacak yerel seçim ve kendi geleceği hesabı için, CHP içinde kontrolü kaybetmeme  çabası içine giriyor.

Narlıdere Belediye Başkanı Türkiye nin geleceğine yönelik CHP için son derece önemli  olan Genel Seçimlere iki ay kala bir internet gazetesi  ile röportaj yapıyor, CHP nin iktidar mücadelesi yerine delege seçimlerinde hangi manevra ile İlçe örgütünü tekrar kazanırım hesabı yapıyor. Sanki Narlıdere de bir ilçe örgütü yokmuş da örgütü kendisi yönetiyormuş gibi 34 CHP üyesini disiplin kuruluna gönderdiğini, bunların atılması için Disiplin kuruluna talimat vermeye kalkıştığını ifade ediyor, Disiplin kurulunun tamamladığı ve her hangi bir işleme gerek görmediği bir yıl önceki süreci gündeme getiriyor. Bunların atılmaması nedeniyle hem İl örgütünü, hem disiplin kurulunu, hem de genel merkezi kamuoyu önünde suçluyor. Narlıdere de kendisi için sorun olan 50 hain olduğunu bunların partiden temizlenmesi gerektiğini söylüyor. Yani seçime sayılı günler kala Belediye Başkanı 2019 hesabı yapıp  CHP ye sadece Belediye Başkanı olmak için geldiğini CHP nin  Genel iktidarının kendisi için çok önem ifade etmediğini gösteriyor.

Seçime iki ay kala Belediye Başkanının ötekileştirdiği, yok saydığı, partiden uzaklaştırılmasını istediği kişileri tahmin ediyoruz. Bunlar Narlıdere de CHP nin iktidar mücadelesine katkı koyacak kadrolar. Bunlar içinde Narlıdere CHP nin eski ilçe Başkanları, eski meclis üyeleri, eski İlçe sekreterleri, eski Yönetim Kurulu üyeleri, Kadın Kolları, Gençlik kolları yöneticileri ve halen partinin iktidar olması için hiçbir karşılık beklemeden ilçe ilçe dolaşıp eğitim yapan parti eğitmenleri var. Birileri sağ partilerde Belediye Başkanlığı hesabı yaparken CHP yi ayakta tutmak için emek verenler,  partiyi en zor günlerde omuzlayan, kirasını ödeyen insanların kendi geleceği için partiden uzaklaştırılmasını istemek, sadece delil yaratmak için komplo kurup arkalarında fotoğrafçı gezdirmek CHP geleneklerinde yoktur.

Onlar sağ partilerden CHP ye savrulan insanlar değildir. Onlar bu partiye Belediye Başkanı, Milletvekili, Bürokrat olmak için değil, Bu Ülkenin Barış ve Demokrasi Mücadelesi ne katkı koymak için gelmişlerdir. Onlar CHP ye hizmet ettikleri süreçte ne kimseye ihale vermişler, ne de kimseden ihale almışlardır. Onlar ne Belediye başkanı olmak için sahte seçmen ne de parti içi yarışı kazanmak için sahte üye listesi yapmamışlardır. Onların adli sicillerinde ne görevi kötüye kullanmak vardır,ne de yoksulların arazileri üzerinden birilerine rant sağlamak. Onlar ne CHP nin kafasını öne eğdirmişlerdir nede CHP nin oylarını düşürmüşlerdir. Onlar ne emekçilere ihanet etmişlerdir, ne de onların ekmeğini elinden almışlardır.

Hiç kimse kendi çıkarları için, kendi geleceğini garanti altına almak için CHP ye kötülük yapmamalıdır. Partinin iktidarı hedeflediği süreçte partiye yararlı olacak kadroları ötekileştirmemelidir. Hiç kimse CHP üyelerinin vermediği yetkiyi kullanarak CHP yi yönetmeye kalkmamalıdır. Hiç kimse parti içi barışa kurşun sıkmamalıdır. Gün CHP yi iktidara taşıma günüdür. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Gün kinin, nefretin, ötekileştirmenin değil, sevginin hoşgörünün kenetlenmenin günüdür.