“Depreme dayanıklılık denetimlerinde sınıfta kaldık” diyen CHP’li Gürsel Tekin, İstanbul’daki yapı stokunun depreme dayanıklılık denetimlerine milyarlarca lira harcandığını ancak bakanlıklarla belediyelerin birbirinden habersiz olduğunu savundu. Tekin, “Bu kadar para kime harcandı, yapı stokunu güçlendirmek için ne yapıldı” diye sordu.

Sözcü gazetesinden Başak Kaya'ya konuşan Tekin, İstanbul'daki 5.8 büyüklüğündeki son depremde dahi yüzlerce ev, bazı okul binaları ve camilerin kullanılamaz hale geldiğini hatırlattı. Türkiye'nin en büyük ve en kalabalık şehri olan İstanbul'un ne yazık ki plansız yapılaşma konusunda sınıfta kaldığını belirten Tekin, şunları kaydetti:

“Milyarlarca lira harcanmasına rağmen yıllardır İstanbul'un yapı stoku bir türlü tespit edilemedi. Şimdi yine öğreniyoruz ki bakanlık tarafından yeniden yapı stoku tespiti başlatılmış. Marmara Depremi sonrasında ilçe belediyeleri ayrı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ayrı ve bakanlık ayrı olmak üzere yapı stoku denetimi yaptılar. Milyarlarca lira harcandı. Hâlâ ortada yapı stokundan habersiz bir yönetim var. Bu kadar para kime harcandı, yapı stokunu güçlendirmek için ne yapıldı? Ne bakanlığın belediyelerden ne de belediyelerin bakanlıktan haberi yok. Tam bir koordinasyonsuzluk durumu yaşanıyor.”

YAPI STOKU NEDEN BİTMEDİ

Tekin, konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıyarak, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a şu soruları yöneltti:

– İstanbul'un yapı stoku tespiti neden bir türlü tamamlanamıyor? İstanbul'un yapı stoku tespiti adına; ilçe belediyeler, büyükşehir belediyesi, özel sektör kuruluşları ve bakanlığınız tarafından 1999 yılından günümüze kadar yapılan harcamaların toplam tutarı nedir?

– İktidarınız döneminde toplanan milyarlarca dolar deprem vergisi ile İstanbul'da dayanıksız binaların hangilerinin güçlendirilmesi, hangilerinin yıkımı gerektiği hâlâ neden belirlenememiştir? Yapı stokunun yeniden belirlenmesi adına yapılacak çalışmalara ne kadar bütçe ayırmayı planlıyorsunuz?

– Yapılarımızın deprem riski taşıması değil deprem güvenliği olacak şekilde üretilmesi gerekirdi. Bu anlayış doğrultusunda, yapı envanteri ile ilgili olarak bütünlüklü bir çalışma neden ortaya konamıyor?