Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP Grup toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tarihi çıkışına ilişkin teşekkür etti. Erdoğan konuya ilişkin, "Sayın Devlet Bahçeli'nin elini değil tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok büyük bir fırsat ele geçirdik. Önümüze açılan fırsat penceresinin iç cepheyi dost düşmana karşı güçlendirme fırsatını millet ve milletin temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Konuşmasının büyük bölümünü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'a 'silah bıraktırma çağrısı'yla başlayan tarihi sürece ayıran Erdoğan, "Sayın Devlet Bahçeli'nin elini değil tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok büyük bir fırsat ele geçirdik. Önümüze açılan fırsat penceresinin iç cepheyi dost düşmana karşı güçlendirme fırsatını millet ve milletin temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Aşımız bir, kıblemiz bir. Vatanımız, toprağımız bir. Bayrağımız marşımız, devletimiz bir. Mazimiz bir, istikbalimiz bir, kaderimiz birdir" dedi.
Erdoğan, konuşmasının devamında da Kürtlere şu çağrılarda bulundu:
"Sevgili Kürt kardeşlerim senden bu eli samimiyetle tutmanı, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, emperyalistlerin maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, imanına, İslamı'na vatanına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında kardeşçe bir istikbali birlikte kuralım diyoruz. Bu Cumhuriyet benim olduğum kadar senin de cumhuriyetin. Gel terörü meşrulaştıranların, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım diyorum."
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Cumhuriyet Bayramı’nı 85 milyon olarak hep beraber kutladık. Yurtdışındaki temsilciliklerimizde de 29 Ekim sevinci büyük bir gururla yaşandı.
Geçen hafta Cumhuriyetimizin en önemli kazanımlarından biri olan TUSAŞ'ın tesislerine yönelik alçakça bir terör saldırısı oldu. Saldırıda şehit düşen kardeşlerimize de Allah'tan rahmet diliyor tedavisi devam eden yaralılarımıza da şifalar temenni ediyorum.
'CUMHURİYET TÜRK'ÜN DE KÜRT'ÜN DE CUMHURİYETİDİR'
Cumhuriyet belli bir şahsın, belli bir kitlenin, meşrebin, etnik kökenin cumhuriyeti değildir. Bu cumhuriyet, zenginin olduğu kadar yoksulun da cumhuriyetidir. Ne kadar batılının güneylinin cumhuriyetiyse o kadar da kuzeylinin, doğulunun cumhuriyetidir.
Cumhuriyet Alevinin de Sünninin de cumhuriyetidir. Sağın da solun da cumhuriyetidir. Çoğun da azın da cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet inancı düşüncesi yaşam biçimi her ne olursa olsun kendisini bu vatana, bu millete ait hisseden herkesin cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet Türk’ün de elbette Kürt’ün de cumhuriyetidir. Bu Cumhuriyet hepimizin eseridir. 85 milyonun tamamının cumhuriyetidir.
Ben inanıyorum ki bu topraklar üzerinde yaşayan, bu topraklara vatandaşlık bağı ile yaşayan kimsenin Cumhuriyetle bir sorunu, problemi yoktur.
Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak ayrımcılık yaptılar. Zulmettiler, ötekileştirdiler. Cumhuriyet fikrinin ardına gizlenip, bu ülkenin huzuruna, birliğine en büyük zararı verdiler. Milletimiz tüm olumsuzluklara rağmen ona sımsıkı sahip çıkmış korumuş kollamıştır.
Coğrafyamızdaki kaosa bakanlar korkmuşlar, ürkmüşler ve tedirgin olmuşlar ve cumhuriyetimize ürkek bir kuş muamelesi yapmışlardır. Bu milletin her bir ferdi, özellikle gençlerimiz şunu çok iyi bilmeli. Türkiye Cumhuriyeti sıradan bir devlet değildir.
Biz 29 Ekim 1923’te ilk defa tarih sahnesine çıkmış değil, sahneye yeniden çıkmış bir milletiz. Kuşkusu 29 Ekim, çok önemlidir. Tarihin kritik bir dönüm noktasıdır. Ancak bu aziz millet yüz yıllardır, bin yıllardır hem tarih sahnesinde var olan hem de tarih yazan, tarih yapan bir millettir. Şu yer yüzünde korkuyu korkutan yegane millet bulunduğumuz asil millettir.
Bizim cumhuriyetimizin mayası kardeşliktir. Onu ilelebet ayakta tutacak olan da şu içinde bulunduğumuz kardeşliğimizdir. Cumhuriyetimiz 101 yılda çok önemli mesafeler kat etti.
Şunu kabul etmemiz gerekir, belli dönemlerde cumhuriyetin öz evlatları ayrımcılığa maruz kaldılar. Görmezden gelindiler, hırpalandılar. Güzel günler de gördük ama ondan daha fazla acı gördük, baskı gördük. AK Partimizi kurarken en büyük idealimizi devletle milleti buluşturmak, milletimizin kardeşliğini daha da yüceltmekti. Bu ülkede dindarlara 2. sınıf vatandaş muamelesi yapılıyordu. Ayrımcılığa son verdik. Yoksulun sesi çıkmıyordu, garip gurabanın elinden tuttuk. Alevi kardeşlerimizin sorunları vardı, çözmek için adımlar attık. Tüm bunları sabote etmek için çok engeller çıkardılar. Darbe girişimlerinde bulundular. Biz yılmadık ve kardeşliği büyütmekten asla vazgeçmedik.
Hak ve özgürlükleri genişletme konusunda en cesur adımları biz attık. Bunu yaparken dedik ki terörü kurutacağız. Eş zamanlı olarak kardeşliği büyüteceğiz. Aradan geçen 22 yıl boyunca aynı istikamette sarsılmadan yürüdük ve yürüyoruz.
'TÜRK İLE KÜRT'ÜN KARDEŞLİĞİNİ BÜYÜTMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPTIK'
Türk ile Kürt’ün kardeşliğini büyütmek için ne yapılması gerekiyorsa hemen hepsini denedik tecrübe ettik. Fakat her seferine bir duvar, bir ihanet çıktı. Sorundan beslenenler sorunun çözülmesine engel oldular. Terörden beslenenler terörün bitmesini istemediler. Tuzaklar kurdular. Çok bedel ödedik, çok ihanet gördük. hatta kelimenin tam anlamıyla sırtımızdan, birilerinin dediği gibi maalesef hançerlendik. Ama umudumuzu yitirmedik, kardeşlik hukukundan asla ve asla ayrılmadık.
Türkiye'nin aydınlık geleceği için ne yapılması gerekiyorsa asla geri durmayacağız.
Türkiye bugün düne göre, çok farklı bir yerdedir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle devlet içindeki devletin kurumları arasındaki uyumu güçlendirdik. Ordumuza, emniyetimize sızmış olan hain FETÖ terör örgütünü temizledik. Millet iradesi üzerindeki vesayetleri kaldırdık. Terörle mücadelede çok büyük ilerleme kaydettik. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası Cumhur İttifakı'nı kurarak milletimize özgüven kazandırdık.
Türkiye'yi kardeşlik ekseninde büyütmek için önümüzde bulunmaz bir imkan çıkmıştır Buradan MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı Bahçeli'ye grubum adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum. Devlet Bey cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle daima tarihe istikamet çizen bir liderdir. Kendisi her fırsatta anlayabilenler için, vatan sevgisinin cumhuriyet sevgisinin, milliyetçiliğin ne manaya geldiğini en çarpıcı şekilde izah etmiştir.
MHP Genel Başkanının çağrısını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır. Buna karşılık ortak çıkarlar yerine kendi şahsi ve zümrevi gündemlerinin peşinde olanlar her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir. Bizim muhatabımız milletimizdir.
Bizim Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki bölücü terör örgütüne, kandan beslenen terör baronlarına hiçbir çağrımız yoktur olamaz da. Israrla bizimle muhatap olmaya çalışma gayretleri, iplerini ellerinde tutan patronlarına kendilerini ispat uğruna yapılan şeylerden başka bir şey değildir. TUSAŞ'taki saldırı göstermiştir ki teröristin anlayacağı yegane dil terörle tavizsiz mücadeledir.
ERDOĞAN'DAN ÖZEL'E TEBRİK
Bir koltukta terör, diğerinde sivil siyaset taşınmaz. Hukukun ve demokrasinin içine girmeyen hukuk ve demokrasi içinde karşılığın alır. Buradan CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e de takdirlerimi iletiyorum. AK Parti olarak kurulduğumuz andan itibaren 'devlet herkesin devleti olmalı, devlet herkesi eşit kucaklamalı'. Siyasetimizi 23 yıllık bir gecikmeyle de olsa dile getirdiği için Özel’i buradan tebrik ediyorum.
ESENYURT BELEDİYE BAŞKANININ TUTUKLANMASINA İLİŞKİN
CHP’nin Özel’in genel başkanlığında tarihin önemli noktasında kardeşliğin safında yer alacağına ben yürekten inanmak istiyorum. Türkiye içinde şartlar müsait hale gelmişken fakat söyledim söylüyorum, bir hukuk devleti içerisinde PKK terör örgütünün özellikle, attığı adımlardan rahatsız olan adımlardan Özel’e de bundan rahatsız olma, hukuksuzluk nedir bunu da öğreneceksin. Şunu bilmen lazım. Hukuksuzluğun olduğu yerde adalet olmaz, adil bir yönetim biçimi olmaz. Bunları öğrenmeye mecbursun.
Coğrafyamız ateş çemberine dönüşmüşken, terör örgütleri Esenyurt’u kasıp kavururken bundan niye rahatsız oluyorsun? Tam aksine burada mevcut yönetime destek vereceksin. Biz bundan zatı aliniz rahatsız oluyor diye attığımız adımlardan geri durmayacağız. Ezeli kardeşliğimizi muhafaza etmek yolunda bizim asli muhatabımız bizzat Kürt kardeşlerimizin kendisidir.
Sayın Özel benim Kürt kardeşim 40 yıldır terör örgütü üzerinden sahnelenen oyunu görmektedir.
Selahaddin Eyyubi'nin torunları bütün bu atılan adımlardan yıllarca rahatsız oldular. Tam da bu noktada sayın Bahçeli'nin merhum Ziya Gökalp'ten yaptığı alıntıyı tekrardan hatırlatmak istiyorum: Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi hem dini hem de siyasi bir farzdır.
Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir. Bahçeli gibi biz de hayatımız boyunca hep benzer bir hissiyatı dile getirdik. Türk Kürtsüz, Kürt de Türksüz yaşayamaz, var olamaz. Varlığını idame ettiremez. Her zaman kalbimizle söyledik, gönülden söyledik.
Sayın Devlet Bahçeli'nin elini değil tüm vücudunu taşın altına koymasıyla çok büyük bir fırsat ele geçirdik. Önümüze açılan fırsat penceresinin iç cepheyi dost düşmana karşı güçlendirme fırsatını millet ve milletin temsilcisi siyaset kurumu tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Aşımız bir, kıblemiz bir. Vatanımız, toprağımız bir. Bayrağımız marşımız, devletimiz bir. Mazimiz bir, istikbalimiz bir, kaderimiz birdir.
Buradan Gazi Meclis'imizden sesleniyorum. Sevgili Kürt kardeşlerim senden bu eli samimiyetle tutmanı, sımsıkı tutmanı bekliyoruz. Siyonist İsrail'in aparatlığını, emperyalistlerin maşalığını yapanları aradan çekip çıkarmanı istiyoruz. Sevgili Kürt kardeşim, imanına, İslamına vatanına, kardeşlik hukukuna sahip çıkmanı istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında kardeşçe bir istikbali birlikte kuralım diyoruz. Bu Cumhuriyet benim olduğum kadar senin de cumhuriyetin. Gel terörü meşrulaştıranların, sırtını dağa verenlerin altındaki zemini boşaltalım diyorum.
Gerçek Gündem