Bu geniş yelpaze içinde AKP hariç hemen hemen tüm siyasi partiler, farklı etnik ve inanç toplumlarının olduğu da aşikâr.
Şu soruyu sormak gerekiyor, bu ortak mutabakat niye sağlandı.
Sorunun cevabını, bu yazıyı okuyan herkesin tek bir ağızdan haykırdığını duyar gibiyim.
Cevap şimdilik biraz beklesin;
Önce Sayın BAYKAL’dan söz edelim. Siyaset yolculuğundan biraz hatırlatma yapalım.
1973 CHP Antalya Milletvekilliği ile TBMM macerası başlamış, 1974 Maliye Bakanı,
1978 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Rahmetli Sayın Bülent ECEVİT Genel Başkan.
1987 SHP Antalya Milletvekili, Rahmetli Sayın Erdal İNÖNÜ Genel Başkan.
1992 Yılına kadar 3 defa Genel Başkanlık için yarıştı ve hep kaybetti.
9 Eylül 1992 CHP yeniden açıldı ve nihayet Genel Başkan.
18 Şubat 1995 CHP ve SHP birleşme kurultayında aday olmadı.
9 Eylül 1995 Kurultayında yine Genel Başkan.
30 Ekim 1995 Genel Seçimler DYP-CHP Koalisyonu Genel Başkan Sayın Deniz BAYKAL Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı. CHP’nin aldığı oy %10,71
23 Mayıs 1998 Sayın Deniz BAYKAL 3 ncü kez Genel Başkan ve 1999 Genel Seçimleri CHP’nin aldığı oy %8,71 CHP baraj altında kaldı.
22 Nisan 1999’da istifa etti ama 18 ay dayanabildi ve 30 Eylül 2000 yılında Olağanüstü Kurultayda yine Genel Başkan oldu.
2002 Genel Seçimleri CHP %19,41 oy aldı.
22 Temmuz 2007 Sayın Deniz Baykal halen Genel Başkan CHP %20,88 oy aldı.
Mart 2010 yılında istifa etmek zorunda kaldı.
Sayın Deniz BAYKAL’ın 1992 yılından 2010 yılına kadar olan 18 yıllık Genel Başkanlığına toplu olarak baktığımızda;
1994 Yerel Seçimler CHP %5,
1999 Yerel Seçimler CHP %11,
1999 Genel Seçimler CHP %8,71 (Baraj Altı Meclise Giremedi),
2002 Genel Seçimler CHP %19,41,
2004 Yerel Seçimler CHP %18,
2007 Genel Seçimler CHP %20,88,
2009 Yerel Seçimler CHP %23,
Genel Başkan Sayın Deniz BAYKAL,
2010 Yılından sonraki CHP’ye döneminde ise;
2011 Genel Seçimler CHP %25,98,
2014 Yerel Seçimler CHP %27,80,
Haziran 2015 Genel Seçimler CHP %24,95,
Kasım 2015 Genel Seçimler CHP %25,31,
Genel Başkan Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU,
Ayrıca; 19 Aralık 2002 tarihinde; Sayın Mehmet SEVİGEN’in evinde Sayın Deniz BAYKAL ile yapılan görüşmelerin ayrıntılarını ortaya koyan, Sayın Zülfi LİVANELİ’nin anlattıklarını da gözardı etmemek gerekiyor.
Bugün Sayın BAYKAL ne diyor “Ya İstifa Et Ya Da Aday Ol” Yani Partili Cumhurbaşkanlığını legalleştir. Yani 16 Nisan’da Cumhuriyet sevdalılarının mücadelesini bir kenara koy. Yani Parti Devletine Evet de.
Sayın BAYKAL’ın siyasi serüvenine ve bugün ifade ettiklerine baktığımızda;
- Siyasi başarıdan veya başarısızlıktan,
- Siyasi yol haritası çizmekten,
- Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayın nasıl tespit edileceğinden ve
- Kurultayın gündeminden,
Yazımın başında sorduğum soruya gelince; HAYIR’da buluşulan mutabakatın en önemli sebepleri arasında,
Partili Cumhurbaşkanı istememek, Parti Devleti olmamak, Parlamenter Sistemden vaz geçmemek, Cumhuriyet değerlerine ve Cumhuriyete sahip çıkmaktı.
Bu çerçeveden bakarak CHP’nin yapması gereken;
Her zamanki gibi yine sonu olmayan gereksiz tartışmalarla kamuoyunu meşgul etmeye devam edecek olan HİZİPÇİ ve KOLTUK SEVDALILARINI bir kenara koyarak yoluna devam etmesidir
.
Tüm CHP tabanın ve HAYIR cephesinde olan Siyasi Partiler, STK’lar ve Sendikalarla ortak bir strateji nasıl oluşturula bilirimin tartışmasını ve çözümlerini araştırıp bulmasıdır.
16 Nisan’da yakalanmış olan toplumsal mutabakatı canlı tutacak tedbir ve siyasi yaklaşımları uygulamaya geçirmekte geç kalmamasıdır.