ÇORBADA BENİM DE TUZUM OLSUN…

Bir önceki yazımda “Uzmanlaştım… Corina virüsü hakkında her şeyi biliyorum.” demiştim. 

“Sosyal temas mesafesini koruyamıyorsak ne söylense nafile. Oysa yapmamız gereken yalın;  iyi ve dengeli beslenmek ve temastan kaçınmak, elleri yıkamak, elleri yüze sürmemek.” demiştim.

Yine ünlü bilim adamlarımızdan İç Hastalıkları Endokrinoloji Uzmanı Profesör Doktor Mithat BAHÇECİ’nin görüşlerini sizlerle paylaşmıştım..

Çok olumlu geri dönüşler oldu bu yazımla ilgili olarak…

Bu yazımda ünlü Doktorumuz Enfeksiyon Hastalıkları (İntaniye) Uzmanı Mustafa TORUN ile yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.

Önce sözcük anlamlarını yazmak istiyorum. TDK Sözlüğüne göre İntaniye : Mikroorganizmalarla bulaşan hastalıklar (Arapça). Enfeksiyon ise aynı anlamda ve Fransızca. TDK Sözlüğündeki Enfeksiyon tanımı; Organizmada hastalığa yol açan mikrop, virüs, parazit vb. etkenlerin genel veya yerel gelişmesi, yayılması. Biz niye “Bulaşıcı Hastalıklar” demiyoruz diye kendimce sorguladım. Bunu uzmanına bir ara soracağım.

Doktor Mustafa Torun ile biraz konuştuk ve biraz mesajlaştık. Sonuçta ortak bir metin çıkartabileceğimize kanaat getirdik. Kısaltarak görüşümüzü sizlerle paylaşıyorum.

1-Sürecin en az altı ay devam edileceğini öngörüyoruz. Salgının önlenmesi herşeyden önceliklidir.

2- Bu süreçte; başta Dünya Sağlık Örgütü ve konu ile ilgili ÇİN, ALMANYA, ABD, GÜNAY KORE, RUSYA ve diğer ülkelerin bilim insanları ile yoğun bir işbirliği yanında günlük bilgi alış verişi sağlanmalıdır. (Muhtemelen yapılıyor olabilir)

3- Ülkemizdeki Corona Virüs Bilim Kurulunda; Türk Tabipler Birliği, Türk Eczacılar Birliği ,Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği gibi Sağlık Meslek Odaları ile Sağlık Elemanları Sendika temsilcilerinin olması salgının önlenmesi için önemli bir yapı olacaktır.

4-Corona Virüs Bilim Kurulu’nun alacağı kararların uygulanmasında kararlı olunmalıdır. Siyasi İradenin bu konuda duyarlılığının yüksek olması salgının verdiği zararı azaltacaktır. 

5-Akla ve bilime uygun olarak konunun uzmanı mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, yoğun bakım, halk sağlığı ve ilgili uzmanlardan oluşan, İldeki Sağlık Meslek Odaları temsilcileri ve sağlık sendikalarının temsilcilerinin de bulunacağı “İL PANDEMİ KURULLARI” hemen oluşturulmalı ve Corona Virüs Bilim Kurulunun aldığı kararların uyganmasının takipçileri olmalıdırlar. Elbette pandemi hastaneleri de bu üst kurula göre hareket etmeli ve kendi insiyatiflerini de kullanmalıdırlar. Gerekirse İlçe bazında veya İl bazında sokağa çıkma yasağı veya sınırlaması için Valiliğe tavsiye kararları almalıdır.

6-Hastalığın yayılmasına etki eden cahil, hurafe, batıl ve meczup açıklamalardan olabildiğince kaçınılması gerekmektedir.

7-Pandemi hastanesi olarak belirlenen kurumlarda, başta hekim ve sağlık çalışanlarının her türlü, güvenilir sağlık ve çalışma koşulları en üst düzeyde ele alınarak en az sorunla çözülmelidir. Bilinmelidir ki, sağlık çalışanlarının koşulları ne kadar iyi olursa salgın ile mücadele o kadar başarılı olacaktır.

8-Halkın Sağlık çalışanlarının moralini yükseltmek ve minnet duygularını ifade etmek için her akşam saat 21.00 de alkışlarıyla verdiği olumlu tepkiye Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerin destek verdiği görülmüştür. Diyanet İşleri Başkanlığının aynı saatlerde dua adı altıyla bu olumlu tepkiyi sabote etmesi kabul edilemez. Aksine Diyanet İşleri Başkanlığı bu olumlu tepkiye saygılı olup destek vermesi, dostluk ve kardeşlik duygularını yükseltmesi, bilime ve özverili çalışmaya destek vermesi gerekir.

9- Pandemi hastalık salgınına karşı Ulusal eylem planının olması ve planın şeffaf bir biçimde bilinmesi ve uygulanması gerekir.

10-Tüm hastalık miktarı, ölüm sayısı, yayılma hızı, iyileşen vaka sayısı, yapılan tedavi usulleri, yapılan bilimsel değeri olan çalışmalar,  sağlık kurumlarının güncel durumları gibi bilgiler şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Akıllı telefonlara indirilen uygulamalarla hastalık haritası bölge, il ve semtlere ait herkes tarafından bilinmeli ve Sağlık Bakanlığınca karantina hastaları izlenmeli ve bilgilendirilmelidir.

11-Salgin hastalıklar ve halk sağlığı kamusal sağlık alanına girer. Sağlık sisteminin kamusallaştırılması çok önemlidir. Bu süreçte tüm özel hastaneler Covit-19 hastalarına karşı ücretsiz hizmet vermek üzere yeniden düzenlenmelidir. Bu hizmeti veremeyecek hastaneler isterler ise Hastanelerini Sağlık Bakanlığına devredebilmelidir.

Özetlersek hurafeye değil akla, bilime ve tekniğe uymamız gerekiyor diye düşünüyorum.

Bir sonraki yazımda yine Corina konusunu yazacağım. Yerel Yönetimler ve salgın hastalıklar konusunu işleyeceğim. Bir sonraki yazımdaki önerilerimin muhtemelen bir kısmı uygulamaya konulmuş olacaktır Yerel Yönetimlerce…

Sağlıcakla kalın sevgili okurlar…