Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, bugüne kadar imar, çevre konularında bakanlık ve diğer kurumlara yaklaşık 120 dava açtıklarını belirterek Otluk Koyu dahil hepsinde davalık olduklarını, 44 davanın devam ettiğini, 37 davanın da leyhte sonuçlandığını söyledi.
Öşür dağıtır gibi maden ruhsatı verildiğini anlatan Gürün, “Maden İşleri Genel Müdürlüğü şirketlere diyor ki şuraya sana maden arama ruhsatı olarak verdim. Orada sondaj yapıyor. Altında ne var, üstünde ne var, bakmıyor. Sen burada ne yapıyorsun kardeşim demem mümkün değil. Benim kontrolümde değil” dedi.
Gelecek dönem en büyük sorunun su olacağına dikkat çeken Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Cumhuriyet’ten Şehriban Kıraç’ konuştu. Kıraç’ın soruları ve Gürün’ün yanıtları şöyle:
– Muğla en gözde turizm bölgelerinden biri ama sürekli yapılaşmaya açılıyor, yeni imar izinleri veriliyor. Buna karşı tutumunuz nedir?
İmarla ilgili o kadar farklı otoriteler var ki. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi, Kültür Bakanlığı kendi başına imar yapabiliyor. TOKİ, bütün sahiller, Şehircilik ile Kültür Bakanlığı’na bağlı. Muğla gibi bir yerde en hassas olan konularda ben yetkili değilim. Bana gönderiyor diyor ki ben burada böyle bir şey yapacağım, görüşünüzü bildirin diyor. Bazen onu da yapmıyorlar. Yanlışları söylüyoruz. Bazen hiçbirini kabul etmiyor. Askıya çıkardığında benim dava açma yetkim var.
Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak bugüne kadar imar, çevre konularında bakanlık ve diğer kurumlara yaklaşık 120 dava açtık. 44 davamız devam ederken 37 dava leyhte, 39 dava da ne yazık ki aleyhte sonuçlandı. Otluk Koyu dahil hepsinde davalığız.
TOKİ altı kat yaptı buraya, biz dört kata zorla indirmiştik. Dava açtığımı varsayalım, vatandaş almış iki katın taksidini ödemiş. Şimdi ben ne yapacağım, yıkımı nasıl yapacağım? Baştan beri önerim şu: Çerçeveyi çizin, ana kuralları koyun; kıyılarda böyle, ormana yakın yerlerde böyle diye. Sonra yetkiyi büyükşehire verin. Ben yanlış yaparsam beni denetle, her verdiğim ruhsatı incele, anayasaya uygun mu yaptım, aykırı mı, gerekli olan cezayı ver. Bunu yapmıyorlar. Çünkü her yaptıkları plan değişikliği büyük rant alanları açıyor maalesef. İkinci büyük olay maden.
MADENLER BÜYÜK SORUN
– Nasıl bir sorun var madenlerle ilgili?
Öşür dağıtır gibi maden ruhsatı veriyorlar. Maden İşleri Genel Müdürlüğü şirketlere diyor ki şuraya sana maden arama ruhsatı olarak verdim. Orada sondaj yapıyor. Altında ne var, üstünde ne var, bakmıyor. Su mu var, endemik bitki mi var, bakmıyor. Sonra işletme ruhsatları veriyor. Sen burada ne yapıyorsun kardeşim demem mümkün değil. Benim kontrolümde değil. Maden yasasının değişmesi lazım. Önümüzdeki dönem en büyük sorun su olacak. “Su Bakanlığı” kurulmalı. İmarla ilgili, madenle ilgili, yapılacak sanayi yatırımlarıyla ilgili, ormana yapılacak her türlü müdahaleyle ilgili Su Bakanlığı bakmalı. Su havzalarının olduğu yerlerde imar izni veriliyor. Suyla, madencilikle ilgili imar yetkileri bizim görüşümüz alınmadan kesinlikle verilmemeli.
Orman, madencilik ve su önümüzdeki dönemin en önemli başlıkları olmalı. İmar planları bunları gözeterek verilmeli. Daha fazla betonlaşmadan ilerlemeliyiz.
650 MİLYON TL’LİK ALTYAPI YATIRIMI
– Şu anda masanızda hangi projeler var?
Bodrumumuzda 650 milyon TL altyapı yatırımı devam ediyor. Bodrum’da yüzde 46 olan altyapıdan yararlanma oranını yüzde 91’e çıkarıyoruz. Muğla genelinde 1 milyar TL’lik altyapı yatırımı yapıyoruz. Bodrum, Fethiye, Ula, Kavaklıdere’de altyapı yatırımları devam ederken Marmaris ve Milas Ören için projelerimiz hazırlandı.
Fethiye Ölüdeniz’de tamamladığımız Ölüdeniz Arıtma Tesisi ve Seydikemer Eşen Arıtma Tesisi gibi şehrimizin nüfusunun yararlanacağı önemli noktalarda bu yatırımlarımız devam ediyor. Kanalizasyon çalışmaları yanında Bodrum’da ilçemizin en büyük arıtma tesisi olacak Turgutreis Arıtma Tesisi, Fethiye’de mevcut arıtma kapasitesini iki katına çıkaracak yatırımlarımız kısa zamanda bitirilecek. Muğla genelinde 460 milyon yatırımla 2 bin 460 km yol çalışması yaptık.
– Muğla ekonomisi şu an ne durumda?
Muğlamızın gelir ve geçim kaynağı turizm, tarım, ticaret, madencilik, su ürünleri, yat imalatı, kömüre dayalı enerji üretimi olarak sıralanabilir. Türkiye’nin sorunları ortak. Pandeminin etkilediği turizm sektörü, tarımsal üretimi durma noktasına getiren yanlış politikalar ve ithalat sevdası, üreticiye destek olmak yerine köstek olan anlayış.
Hiçbir kuruma, devlet yöneticisine güven yok. İşçisi, memuru, turizmcisi herkes ekonomik olarak büyük sıkıntıda. İşsizlik büyük sorun.
HAKKANİYETLİ PAYLAŞIM YOK
– Belediye bütçesi, şehri geliştirmek için ne kadar yeterli?
Yerel yönetim bütçeleri, merkezi yönetimden gelen pay ve kendi gelirlerimizle vatandaşlarımıza en iyi hizmeti vermek için çalışıyoruz. Bu konuda şehirlerin yerleşik ve yazlık nüfusuna, turizm ve tarımdaki önemine ayrı bir parantez açılmalı ve o şehirler daha fazla desteklenmeli. Muğla’nın nüfusu 1 milyon iken yazlık nüfusu 4 milyonu geçmekte, hizmet ettiğimiz kişi sayısı neredeyse 4-5 katına çıkmakta. Altyapıdan yollara, sağlıktan sosyal etkinliklere daha fazla destek verilmesi gerekiyor. Biz Bodrum’da altyapıyı ilçemizin nüfusuna göre değil, misafirlerimizle birlikte beş katına çıkan sayıya göre yapıyoruz.
Benim coğrafyam İstanbul’un 1.5 katı büyüklükte, beş ilçemizin nüfusu 100 binin üzerinde. Bu, ciddi maliyet artışı yaratıyor. Bunların hepsi düşünülerek ödenek ayrılmalı. Buradaki birçok büyük otelin vergi daireleri ve merkezleri başka illerde. Benim kentimde oluşan vergi gelirini ben alamıyorum.
– Merkezi yönetimin size yaklaşımı nasıl?
Merkezi yönetim; belediye, parti farkı gözetmeden yatırım ve desteklerini belediyelere aktarmalı. Ama ne yazık ki bu konuda ülkemizde adil, eşit ve hakkaniyetli bir paylaşımdan söz etmek mümkün değil. Muğla’nın ödediği vergi ve aldığı yatırım miktarlarında da adaletsizlik var. 2019-2020 ödediğimiz vergi toplamı 6 milyar 855 milyon TL, yapılan yatırım ise 469 milyon TL. Hak ettiğimi alamıyorum.
BİZİ BOĞMAYA ÇALIŞIYORLAR
– CHP’li diğer belediyelerin altyapı ya da metro inşaatları için kredi başvurularına merkezi hükümetten onay çıkmıyor. Sizde de var mı aynı sorunlar?
Büyükşehir olarak suda yaşanan sıkıntıları en aza indirmek, kayıp-kaçak sorununu ortadan kaldırmak, yeni su altyapıları, otomasyon ve yenilenebilir enerji (GES) için Fransız Kalkınma Ajansı’ndan kredi sağladık. 180 milyon Avro yatırım yapmam lazım. Bir de güneş enerjisiyle ilgili bir başvurumuz var. Toplam 230 milyon Avro’luk projemiz söz konusu. Fransız Kalkınma Ajansı bize 6 bin Avro da hibe kredi verdiler. Ama Cumhurbaşkanı “Evet, uygundur” diyecek, ben ancak o zaman o krediyi alabileceğim. Üç defa yolladık, 7-8 ay oldu. Onay yok. İller Bankası’ndan kredi alırken biz üvey evladız. Müthiş bir ayrımcılık ve yandaşlık var. Bizi boğmaya çalışıyorlar. Mesela Fitch’den aldığımız kredi notu AAA. Üç A şu anda devletin kredibilitesinden çok daha yüksek. Bu bakış açısının değişmesi lazım.
TEKRAR YEŞİLLENDİRECEĞİZ
– Muğla’da yaşanan yangınlarla ilgili bir hasar tespiti yaptınız mı?
11 ilçemizde 66 bin 874 hektar ormanlık alan ne yazık ki zarar gördü. Bu rakam yüzde 68 orman varlığı olan Muğlamızın yaklaşık yüzde 8’i demek. 93 bin 660 futbol sahası büyüklüğünde yeşil alan yandı. İlk belirlemelere göre 62 mahalle, 13 bin 768 hane, 38 bin 715 vatandaş tahliye edildi. 165 köy yangından etkilendi, 34 köy doğrudan etkilendi. Toplam hasarlı, yıkılan bina sayısı 562. İlk belirlemelere göre 623 bin 100 adet zeytin, 18 bin 60 adet narenciye, 786 dekar tarım arazisi, 11 bin 300 kg kesif yem, 430 bin 775 kg kaba yem, 17 bin 753 kg buğday, 4 bin 503 arılı kovan, 1035 büyük ve küçükbaş yangında telef oldu. İlk günlerde havadan etkin müdahale edilseydi bu yangınların önüne geçilebilirdi.
– Yanan yerlerin imara açılması endişesi taşıyor musunuz?
Özellikle Muğlamızda geçmiş yıllarda çıkan orman yangınları sonrası ağaçlandırılacak denilen alanlarda otel inşaatlarının başladığını ne yazık ki hatırlıyoruz. Siyaseten söylem ve eylemlerin güven vermediği bir dönemden geçiyoruz. Yanan her vatan toprağının tekrar yeşillendirilmesi, doğaya kazandırılması için mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.