2011 seçimlerine giderken bütün araştırma şirketlerinin Tunceli için tahminleri CHP 1, HDP (o günkü adıyla BDP) 1 milletvekili çıkaracakları yönündeydi. Üstelik HDP'nin adayı ise popüler olan Ferhat Tunç gibi güçlü bir isimdi. Fakat seçim sonuçları açıklandığında CHP ve HDP dışında bütün Türkiye'nin şaşırdığı bir sonuçla karşılaştık CHP 2 vekilliği de almıştı.
HDP'nin bundan çıkardığı ders muhtemelen şu olmuştur: Dersim halkının etnik kimlik sorunu olduğu gibi inançsal ve ideolojik sorunlarının da olduğudur. Bundan olmalıdır ki Hüseyin Aygün gibi bir isim sandıktan çıkmıştı. Seçimden birkaç hafta sonra Hüseyin Aygün'ün kim olduğunu başta Aleviler, sosyalistler, sosyal demokratlar, Kürtler, hayata emek ve sınıf cephesinden bakan herkes daha iyi anlamaya başlamıştı. Solcu, sosyalist, sosyal demokrat bir siyasetçinin cesurca, korkmadan nasıl konuşması gerektiğini bize gösterir gibi konuşuyordu. Eylemde, gösteride, barikatta halkla bereber olan gerçek bir solcunun nasıl olması gerektiğini CHP'ye ve bize gösterircesine şöyle konuşmuştu:
"Sarıyer Belediye Meclisi toplantısı yapılmış, Sarıyer Kent Dayanışması üyesi çevreciler toplantıya katılıp söz almak istemiş, söz bile vermemişler. Önce bir belediyede işçilere yapılan taşlı-sopalı 'müdahale', başka bir belediyede yüzlerce ağaç kesimi, başka bir belediyede ise günlerdir gazetelere yansıyan İnönü- Emir Sarıgül kavgası var. Eee, sen İstanbul Belediye başkanlıklarını bir kişinin aile şirketi olarak dağıtırsan olacağı budur. Halka ve emeğe değil, sermayeye yüzünü dönersen sonuç budur. Siyasette 'Beykoz Konakları'nda karar alırsan, işte böyle mahkum olursun. Günaydın"
Hüseyin Aygün'ü disipline sevk edenlere ve disiplin cezasını verecek olan üyelere sormak lazım, sizler de böyle düşünmüyor musunuz, vicdanınız ne diyor, gerçek sol bu değil mi? Kendinize karşı dürüst olun! Mafyatik Sarıgül'ü, eli sopalı belediye başkanlarını, çalmaya doymamış iktidar yanlılarına çanak tutup orman arazilerini ranta açan belediyeleri ve şahısları sizin mideniz ne kadar kaldırıyor? Chp'yi ideoloji ve dava partisinden çıkararak merkez sağ partilere dönüştüren bu anlayış değil midir? Seçilen birkaç milletvekili dışında halkı ve davayı düşünen vekil sayısı yok denecek kadar azdır. Gücünü halktan, soldan, davadan alan gerçek siyasilerin sesinin Hüseyin Aygün gibi gür çıkacağını herkes bilir. Parasının gücüyle gelmiş vekillerin, parasına para, itibarına itibar katmaktan başka hiçbir gayesi olmayanların Hüseyin Aygün'ü disipline sevk etme çabalarının Genel Merkez tarafından beyhude bir çaba olduğu seçmene bir an önce gösterilmelidir ki gerçek solcular bu partide konsolide edilebilsin. Aksi halde Genel Merkez CHP'nin ana damar seçmeni olan Alevilere, demokrasi isteyenKürtlere, sokağa dökülen Gezi gençliğine, isyan ateşi yakan sosyalistlere, doğayı, ağaçları koruyan ekolojik düşünen doğacı bireylere, seküler laik seçmene, bireysel özgürlük talep eden gençlere hiçbir şey söyleyemez.
Hüseyin Aygün bu partiyi sosyal demokrasiye yaklaştıran nadir insanlardan biridir. Vicdandan, ahlaktan, ezilenden yana safını seçen birinin disipline gitmesi her şeyden önce CHP içerisinde vicdana ve ahlaka çok büyük bir darbe vuracaktır. Partideki solcular, Aleviler, sosyalistler, sosyal demokratlar, Kürtler, emek cephesi ve içinde isyan ateşini diri tutanlar dikkatle ve ilgiyle Hüseyin Aygün'ün disiplin soruşturmasını CHP Genel Merkezinin bir an önce sonlandırarak soruşturmanın gereksizliğine kanaat getirip vekili ve sesi olan Hüseyin Aygün'e itibarının iadesini beklemektedir.
CHP'DE VİCDAN VE AHLAK İÇİN HÜSEYİN AYGÜN'E KORKMADAN HESAPSIZ KİTAPSIZ AÇIK DESTEK OLALIM.
Hakkı Tunç
tunchakki@gmail.com
HDP'nin bundan çıkardığı ders muhtemelen şu olmuştur: Dersim halkının etnik kimlik sorunu olduğu gibi inançsal ve ideolojik sorunlarının da olduğudur. Bundan olmalıdır ki Hüseyin Aygün gibi bir isim sandıktan çıkmıştı. Seçimden birkaç hafta sonra Hüseyin Aygün'ün kim olduğunu başta Aleviler, sosyalistler, sosyal demokratlar, Kürtler, hayata emek ve sınıf cephesinden bakan herkes daha iyi anlamaya başlamıştı. Solcu, sosyalist, sosyal demokrat bir siyasetçinin cesurca, korkmadan nasıl konuşması gerektiğini bize gösterir gibi konuşuyordu. Eylemde, gösteride, barikatta halkla bereber olan gerçek bir solcunun nasıl olması gerektiğini CHP'ye ve bize gösterircesine şöyle konuşmuştu:
"Sarıyer Belediye Meclisi toplantısı yapılmış, Sarıyer Kent Dayanışması üyesi çevreciler toplantıya katılıp söz almak istemiş, söz bile vermemişler. Önce bir belediyede işçilere yapılan taşlı-sopalı 'müdahale', başka bir belediyede yüzlerce ağaç kesimi, başka bir belediyede ise günlerdir gazetelere yansıyan İnönü- Emir Sarıgül kavgası var. Eee, sen İstanbul Belediye başkanlıklarını bir kişinin aile şirketi olarak dağıtırsan olacağı budur. Halka ve emeğe değil, sermayeye yüzünü dönersen sonuç budur. Siyasette 'Beykoz Konakları'nda karar alırsan, işte böyle mahkum olursun. Günaydın"
Hüseyin Aygün'ü disipline sevk edenlere ve disiplin cezasını verecek olan üyelere sormak lazım, sizler de böyle düşünmüyor musunuz, vicdanınız ne diyor, gerçek sol bu değil mi? Kendinize karşı dürüst olun! Mafyatik Sarıgül'ü, eli sopalı belediye başkanlarını, çalmaya doymamış iktidar yanlılarına çanak tutup orman arazilerini ranta açan belediyeleri ve şahısları sizin mideniz ne kadar kaldırıyor? Chp'yi ideoloji ve dava partisinden çıkararak merkez sağ partilere dönüştüren bu anlayış değil midir? Seçilen birkaç milletvekili dışında halkı ve davayı düşünen vekil sayısı yok denecek kadar azdır. Gücünü halktan, soldan, davadan alan gerçek siyasilerin sesinin Hüseyin Aygün gibi gür çıkacağını herkes bilir. Parasının gücüyle gelmiş vekillerin, parasına para, itibarına itibar katmaktan başka hiçbir gayesi olmayanların Hüseyin Aygün'ü disipline sevk etme çabalarının Genel Merkez tarafından beyhude bir çaba olduğu seçmene bir an önce gösterilmelidir ki gerçek solcular bu partide konsolide edilebilsin. Aksi halde Genel Merkez CHP'nin ana damar seçmeni olan Alevilere, demokrasi isteyenKürtlere, sokağa dökülen Gezi gençliğine, isyan ateşi yakan sosyalistlere, doğayı, ağaçları koruyan ekolojik düşünen doğacı bireylere, seküler laik seçmene, bireysel özgürlük talep eden gençlere hiçbir şey söyleyemez.
Hüseyin Aygün bu partiyi sosyal demokrasiye yaklaştıran nadir insanlardan biridir. Vicdandan, ahlaktan, ezilenden yana safını seçen birinin disipline gitmesi her şeyden önce CHP içerisinde vicdana ve ahlaka çok büyük bir darbe vuracaktır. Partideki solcular, Aleviler, sosyalistler, sosyal demokratlar, Kürtler, emek cephesi ve içinde isyan ateşini diri tutanlar dikkatle ve ilgiyle Hüseyin Aygün'ün disiplin soruşturmasını CHP Genel Merkezinin bir an önce sonlandırarak soruşturmanın gereksizliğine kanaat getirip vekili ve sesi olan Hüseyin Aygün'e itibarının iadesini beklemektedir.
CHP'DE VİCDAN VE AHLAK İÇİN HÜSEYİN AYGÜN'E KORKMADAN HESAPSIZ KİTAPSIZ AÇIK DESTEK OLALIM.
Hakkı Tunç
tunchakki@gmail.com