CHP: 100 Yıllık Çınarın Gücü İlkelerinde Saklıdır

Cumhuriyet Halk Partisi, kökleri Cumhuriyet’in temellerine dayanan, Türkiye’nin en köklü siyasi partisidir. Onu bugüne taşıyan en önemli unsur, popülist siyaset değil, ilkeleri ve devrimleridir. Bugün CHP’nin, tarihsel misyonunu yerine getirmesi için kişilere değil, ilkelere, programlara ve politikalara odaklanması gerekir. Türkiye’nin siyasal tarihinde bir dönem iktidar olup bugün esamesi okunmayan partilere bakıldığında, onların çöküş nedeninin popülist yaklaşımlar olduğu açıkça görülmektedir. CHP’nin varoluş kaynağı ise popülizm değil, halkçılıktır.

Halkın Gerçek Sorunları Nelerdir?

Bugün Türkiye’de vatandaşın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlar arasında;
✔️ Derinleşen ekonomik kriz,
✔️ Hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı,
✔️ İşsizlik ve gençlerin gelecek kaygısı,
✔️ Demokrasi ve hukuk sistemindeki zayıflamalar,
✔️ Eğitim sistemindeki bozulmalar,
✔️ Sağlık sistemine erişimdeki sorunlar yer almaktadır.

Ancak bu gerçekler, halkın gözünden gizlenmeye çalışılmaktadır. Çürümüş ve yandaş basın, halkın gerçek sorunlarını gündeme getirmek yerine, iktidarın çizdiği pembe tabloyu servis etmektedir. Medyanın büyük bir bölümü, gazetecilik yapmak yerine iktidarın propaganda aracı haline gelmiş, halkın gündemini saptıran, manipülatif haberlerle toplumu yanlış yönlendiren bir yapıya bürünmüştür.

Bugün, gazetecilik yapan, halkın yanında olan, gerçekleri yazan medya kuruluşları ise baskı altına alınmakta, sansürlenmekte ve ekonomik ablukaya alınarak susturulmaya çalışılmaktadır. Özgür basın olmadan demokrasi olmaz. Özgür basın susturulursa halkın gerçek sorunları görünmez hale gelir.

Erken Seçim Talebini Halk Yükseltmelidir

Türkiye’de erken seçim çağrıları sık sık gündeme gelmektedir. Ancak bu talebin siyasi partiler tarafından dile getirilmesi yerine, halkın içinden yükselmesi sağlanmalıdır. Halkın erken seçim istemesi, sadece bir siyasi söylem olmaktan çıkıp, toplumsal bir talep haline gelmelidir. Bunun için de siyasi partiler, halkın en yoğun olduğu bölgelerde vatandaşları doğrudan bilgilendirmeli, ekonomik ve sosyal krizlerin nedenlerini anlatmalı ve bu talepleri örgütlemelidir.

Muhalefet, sokakta olmalı, fabrikalarda, pazar yerlerinde, üniversitelerde olmalı. Sadece sosyal medya üzerinden politika yaparak, ekranlardan açıklamalar yaparak halkın desteğini kazanmak mümkün değildir. Halkın içinde olmak, halkla birlikte hareket etmek, halkın taleplerini gerçekçi politikalarla birleştirmek zorunluluktur.

Kimin Cumhurbaşkanı Olduğu Değil, Hangi Politikanın Uygulanacağı Önemlidir

Türkiye’de muhalefetin en büyük hatalarından biri, isimler üzerinde fazlaca durmasıdır. Oysa asıl mesele hangi politikaların üretileceği, hangi çözümlerin sunulacağı ve nasıl bir yönetim anlayışının benimseneceğidir.

✔️ Genç işsizliği nasıl çözülecek?
✔️ Tarım ve sanayi nasıl kalkındırılacak?
✔️ Eğitim sistemi nasıl düzelecek?
✔️ Adalet ve hukuk devleti nasıl inşa edilecek?

Bu sorulara net, uygulanabilir, somut ve halkın anlayabileceği cevaplar verilmelidir. Eğer halk, CHP’nin ve muhalefetin programlarını gerçekçi bulursa, zaten isimlerden bağımsız olarak o programın etrafında birleşecektir.

Ancak çürümüş medya düzeni, halkın bu soruları sormasını engellemek için gündemi yapay tartışmalarla doldurmaktadır. Muhalefetin iç çekişmeleri, kısır tartışmalar, magazinsel konular öne çıkarılarak halkın gerçek sorunları perde arkasına itilmektedir.

Tarihsel Sorumluluk Alınmalı, Gruplaşmaların Önüne Geçilmelidir

Türkiye’de muhalefetin önündeki en büyük engellerden biri de iç çekişmeler, gruplaşmalar ve hiziplerdir. Bugün CHP başta olmak üzere tüm demokratik güçlerin tarihsel bir sorumluluk alması gerekmektedir.

Bu nedenle:
✅ Parti içi mücadeleler, kişisel çıkar hesapları bir kenara bırakılmalıdır.
✅ CHP içindeki farklı gruplar ve düşünceler, ortak bir program etrafında birleşmelidir.
✅ Halkın talepleri doğrultusunda hareket edilmeli, parti içi kavgalar yerine, halkın sorunları merkeze alınmalıdır.

Ancak medya, bu ayrılıkları körüklemekte, muhalefeti bölerek güçsüz hale getirmek için sistematik bir çaba yürütmektedir. Gerçek muhalefet, bu tuzağa düşmemeli, ilkeler ve halkın ortak talepleri etrafında birleşmelidir.

Sonuç: İlkeler ve Programlar Konuşmalı, Gelecek İnşa Edilmelidir

Türkiye, büyük bir ekonomik ve siyasal kriz içindedir. Halkın büyük bir bölümü çözüm beklemektedir. Çözüm, popülist söylemler ya da kişilere endeksli siyasetle değil, ilkelerle, politikalarla ve halkın doğrudan katılımıyla sağlanacaktır.

Ancak çürümüş basın düzeni, halkın doğru bilgiye ulaşmasını engellemekte, gerçek gündemi unutturmaktadır. Muhalefetin bu medya düzenine mahkûm olmadan, halkla doğrudan temas kurarak gerçekleri anlatması gerekmektedir. CHP ve muhalefet, halkın taleplerini yükseltmeli, sokakta olmalı, çözüm önerilerini somut projelere dönüştürmeli ve Türkiye’nin geleceği için gerçekçi bir yol haritası çizmelidir.

Bugün isimlerin değil, ilkelerin konuşulması gereken bir zamandır.
Bugün, halkın gerçek gündemine sahip çıkma zamanıdır.