Yaşam hakları elinden alınan canlılar için
Başka hiç şeyin önemi yoktur.
İşsizlik,
Hastanede rehin kalma,
Eğitim hakkı,
Adalet hakkı,
Etnik haklar,
Dinsel haklar,
Özgürce ifade hakkı,
Bireysel haklar,
Çocuk hakları,
Erkek hakları,
Kadın hakları,
Hayvan hakları,
İşçi hakları,
Eşcinsel hakları,
Sahip olmamız gereken tüm bu haklar çoğaltılabilir.
Ancak bu hakları kullanabilmemiz için gereken en önemli şey
YAŞAMAKTIR.
Yukarıda saydığımız hakların herhangi birisini bir şekilde elde edebiliriz.
Ancak yaşam hakkımız elimizden alındığı zaman, onun tekrar elde edilmesi
mümkün değildir.
Yani en kutsal hakkımız YAŞAM HAKKIDIR.
Ülkemizde sadece insanlarımızın yaşam hakları ihlal edilmiyor,
hayvanlarımızın da yaşam hakları ihlal ediliyor.
Yeni doğmuş hayvan yavruları katlediliyor.
Sokakta yaşam mücadelesi veren hayvanlarımız zehirleniyor.
Bulundukları yerlerden sürgün edilip ölüme terk ediliyor.
Her türlü işkenceden geçirilerek öldürülüyor.
Sevgili Yunus Emre’nin bir sözü vardır.
“YARADILANI SEVERİM YARADANDAN ÖTÜRÜ”
Yaradanın yarattığı her şeyi, yaradana olan
Sevgisinden dolayı sevdiğini anlatır.
Aşkı bir yere yönelmiştir ve aşkına sahip olanın
Sevdiği ve yarattıklarını ona olan aşkı için sever.
Ondan gelene, ona olan aşkı için katlanır.
Sonuç olarak yaşam hakkının canlıların elinden alınması, ve bu haktan
yoksun bırakılmasının;
İdeolojisi,
Dini,
Mezhebi,
Etnik kökeni,
Zenginliği,
Fakirliği,
Yani hiçbir mazereti olamaz.
Yunus Emre’nin bu ilahi sözü Tanrının yarattığı tüm canlıları kapsamaktadır.
Bu bağlamda, HAYVANLARI da Tanrının yarattığını, hiçbir zaman
aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir.
Bu bağlamda; son günlerde Narlıdere Arıkent’te katledilen 12 canımızı