BİZ ÜYELER ;

CUMHURİYET HALK PARTİSİ' nin başarıya ve iktidara taşıyacak yolun ön seçimden geçtiğini biliyoruz. Genel başkan olduğu ilk kurultaydan itibaren Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu parti içi demokrasiye ve örgüte güvene vurgu yapıyor ve Cumhuriyet Halk Partisine parti içi demokrasiyi getireceğini CHP'de korku imparatorluğunu yıkacağını ifade ediyor ve bunun sonucunda 7 Haziran genel seçimleri için Örgütün talepleri doğrultusunda, örgütün iradesini yansıtmak için Parti Meclisi bir çok ilde hakim denetiminde ön seçim kararı almıştır.

Ancak ne yazık ki bazı belediye başkanları yine boş durmamış mahallerde korku imparatorluğu yaratarak ilçe örgütü çağrısı ile toplantılar düzenleyerek ön seçimde adayları mahalle temsilcilerin karar vereceği ortak listeye oy verilmesi gerektiğini dikta ediyor. Herkes biliyor ki ne o ilçe örgütü ne de mahalle temsilcileri biz üyeleri temsil edecek bağımsız hareket edebilecek bir yapıya sahip değildirler.

Daha bir kaç gün önce dernekler platformu altında kontenjan adayları bize sorulmadan yazılmazsa hesap sorarız açıklaması da aynı oyunun bir parçası olduğunu biliyoruz.

Sevgili CUMHURİYET HALK PARTİSİ'nin emektar, cefakar üyeleri partinize ve oyunuza sahip çıkınız; yıllardan beri özlemini duyduğunuz parti içi demokrasiyi ayak oyunlarına heba ettirmeyiniz. Sizlerin bilgisi, birikimi demokrasiye olan inancı, içinizde hiç bitmeyen o devrimci ruh adaylar arasındaki partisine emek vermiş, devrimci, demokrat, özgürlükçü, ilkeli isimleri belirleyecektir. 
Ön seçim (kontenjanlı olmasına rağmen) belli kişilerin etrafında insanların toplanarak ben yaptım oldu mantığına, “Bu benim tercihim. Kimse de niye diye sorgulayamaz. Çünkü biz bir ekibiz'' mantığına dur demek için önümüze gelmiş bir demokrasi sınavıdır.

Devrimci, sol düşünce ve değerleri benimseyen halkın hakları mücadelesini yaşam felsefesi haline getirmiş adaylara, 
RES'lere, HES'lere, 
Kentsel dönüşüm altında yapılmak istenen rantsal dönüşüme, 
Ülkenin tarım politikasına ,
Eğitim politikasına, 
İç güvenlik yasa tasarısına karşı,
Sularımızın ticarileştirilmesine,
Kıyılarımızın yağmalanmasına,
Nükleer santrallere,
İş cinayetlerine,
Kadın cinayetlerine,
Engelli sorunlarına,
Taşeron adı altında emeğin sömürülmesine,
Meslek örgütlerinin işlevsizleştirilmesine söyleyecek sözü olan adaylara sokakta izi olan adaylara verilecek bir oyumuz var ve ona sahip çıkmalıyız...

Ülkemizin, çocuklarımızın geleceği birkaç kişinin beş yıl sonraki planlarına heba edilmemelidir.

Erkan OKUR