BİR DAMLA SU

 Ders kitapları suyu şöyle tanımlar; renksiz, kokusuz, tatsız içine konduğu kabın şeklini alan madde. 

Suyu kullanmak kolay ama anlamak ve anlatmak oldukça zordur. Dikkat, düşünce, akıl, sabır yetmez. Sessiz, sakin toprakta akar gider. Bir başka deyişle yerlerde sürünür. Bu kadar mütevazı ve alçak gönüllüdür. Toprağı aşındırarak topraktan alçakta kalmayı yeğler. Toprağın güzel görünmesini sağlarken kendini gizler. Susuz toprak canlıyı yaşatmaz, nemsiz toprakta tohum açmaz. Su uysaldır, su yumuşaktır, su temizdir ve her şeyi temizler.

 

Bütün canlılar suyla hayat bulur, suyla temizlenir. İnsanlar, Hayvanlar, evler, sokaklar, bütün dünya suyla temizlenir. Su canlıların, cansızların, doğanın bütün dünyanın pisliğini alarak kirlenmeyi önler. Kendi kirlenir ve tekrar berraklaşır. Su o kadar güzel, o kadar yumuşak, o kadar uysaldır ki taşıdığı o büyük güç insanı şaşırtır.

Öfkesi Tsunami olur, barajları yıkar bendini aştı mı sel olur önüne geçilmez. Önüne ne geçerse alır götürür.

Hani derler ya “Bir kaşık suda fırtına koparmak” son damla su bardağı taşırdı mı sonucu kestirmek de mümkün değildir.

Genel işi hizmettir, evrene hizmet verir canlılara hayat vermek için, buhar olur tribünleri çalıştırır, şehirleri aydınlatır, gemileri yürütür.

 

Bilime göre kanın aslıda sudur. Su meyve ve sebzelere renk, tat ve koku olmaktadır.

Kendisi renksiz, tatsız, kokusuz olan bir madde nasıl renk, tat ve koku olabilmekte.

Suyun açıklanamayan özelliklerinden biri de ayna ve mercek görevi görmesidir. Durgun suya bakan kendisini görür bu özellik sadece suda vardır.

Sırlarla dolu su gün olur buharlaşır göğe yükselir, hava olur, yağmur olur, kar ve buz olur. Durmadan değişime uğrar.

Hava olmayan yerde su, su olmayan yerde hava olmaz.  İkisinin olmadığı yerde canlılar yaşamaz.

 

Oksijen serbest halde hava da, su da çözülmüş olarak ve toprak içinde en çok nitrat, fosfor ve karbonat halinde yer kabuğunun içerisinde bulunmaktadır.  İnsan vücudunun %70 i su dan oluşmuştur. İnsan vücudu susuzluğa en fazla birkaç gün dayanabilir. Atmosferde havada %21 oranında oksijen bulunmaktadır. Oksijen ve su canlıların yaşamı için hayati önem taşır. Yaşamak; havayı solumak, yemek yemek, uyumak ve tabi ki su içmekle mümkündür.

Su Nimettir,

Su Berekettir,

Su Fazilettir,

Suyun Sırrı Hikmettir,

Su Yaşamda Hakikattir.

 

Yorgun Demokrat

Şükrü Boyraz