Mezopotamya, medeni insanın doğduğu yer ve uygarlığın beşiğidir. Anadolu toprakları, sayısız medeniyet ve kültür görmüş, Dünya’nın en önemli topraklarıdır. Bu topraklarda yaşayan tüm halklar, her türlü zorbalığa ve bağnazlığa karşı çıkmalı ve buradaki dil, din ve kültür çeşitliliğini korumak için ellerinden gelenin fazlasını yapmalıdırlar. Fakat Batı demokrasileri, sizi farklılıklarınız üzerinden kışkırtıp, başkalıklarınız üzerinden politika yaparak ülkenizi iç savaşa sürüklemekte ve birbirinizi yok etmek üzere manipüle etmektedirler.
Batı’ya kanmayınız!!!
Batı’ya itibar etmekten ve özenmekten vazgeçiniz!!!
Çünkü Batı, çeşitli teknolojik atılımlar geliştirmiş ve bu gelişmelerle insan hayatına konfor getirmiş olabilir fakat bu konforun, bir tür “refah” olduğu kesinlikle söylenemez. Batı’nın hiçbir kültürü yoktur ya da var olan kültürü saygı gerektirecek bir erdeme sahip değildir. Çünkü batının sözde demokrasileri, demokratik olmayan ülkeler olmadan kendilerini asla var edemezler..
Batı, “az gelişmiş” olarak tanımladığı ülkeleri, kendi teknolojik konforunu, insan hayatına huzur ve refah getiren bir yolmuş gibi tanıtarak kandırır ve aynı türden bir refaha sahip olabilmeleri için çeşitli özelleştirmelere izin vererek Batı şirketlerini ülkeye sokmaları gerektiğini önerirler. Bu vahim olay gerçekleştiğinde ise; o ülkeden geriye kalacak tek şey; halk içerisinde mezhep bölünmesi ve etnik parçalanmalarla, emeğin adaletsiz ekonomik dağılımı olacaktır. ( ! )
İşte bugün, sizin başınıza gelmiş olan vahim ve acınası olay da budur! Bu nedenle, tekrar eski sükunet, huzur ve refahınıza kavuşmak isterseniz, yapmanız gereken şey; öncelikle tüm farklılıklarınızın zayıflığınız değil, gücünüz olduğunu anlayıp, bir araya gelerek tüm Batı yanlısı politikacıları ve Batı kaynaklı şirketleri ülkeden kovmanız ve dininiz üzerinde politika geliştirmeye çalışanları, derhal meclis ve ülkeden aforoz etmeniz gerekecektir. Bunda başarılı olamazsanız, ya sonsuza dek esir kalacak ya da yok olmaya mahkum olacaksınız..