Kasım 2008’den bu yana, yüz binlerce Alevi meydanları dolduruyor. “Eşit yurttaşlık istiyoruz” diyorlar. Taleplerini tek tek ve anlaşılır şekilde sıralıyorlar. AKP bu talepleri ısrarla görmezden geliyor. Tıpkı; büyük tantanalarla açıkladıkları ve adına ‘Demokratikleşme Paketi’ dedikleri pakette olduğu gibi, Alevilerin ne söylediği çok açık olmasına rağmen, onlar bildiklerini okumayı tercih ediyorlar. Üstelik; Başbakan Erdoğan da, bakanları da “Alevileri kim temsil ediyor, kim neyi istiyor bunu bilmiyoruz; bu yüzden de taleplerine cevap veremiyoruz” yalanına baş vuruyorlar.
Aleviler; hem siyasi iktidara, hem de cemevini caminin içine sokmaya çalışanlara inat, dün Kadıköy’de ciddi bir gövde gösterisi yaptılar. Alevi-Bektaşi Federasyonu ve Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu başta olmak üzere, yüzlerce Alevi kuruluşunun birlikte organize ettiği ‘İnkarcılığa, Asimilasyona Karşı; Eşit Yurttaşlık ve İnanç Özgürlüğü’ başlıklı mitingde, ne istediklerini bir kez daha açıkça ilan ettiler. Yalanları yerle bir ettiler, yalan duvarlarını yıkıp geçtiler. Gerçekten kaçmak isteyen herkesin yüzüne, gerçeği bir kez daha haykırdılar. Soğuk bir su serptiler. Artık kimsenin kaçacak bir yeri yok. ‘Demokrasi’, ‘inanç özgürlüğü’ gibi kavramları ağzından düşürmeyen iktidar da, iktidar dışı bütün partiler de, artık Alevilerin isyanını görmeli. Medya oyun oynamaktan vazgeçmeli; Alevi kökenli olmanın dışında, Alevi dünyası ile hiçbir ilişkisi ve temsil kabiliyeti olmayan, ne söylediği de hiç anlaşılmayan ‘kekeme’ ve ‘çakma Alevi temsilciler’ yerine, Alevi dünyasının temsilcilerini ekranlarını açmalı. Gazete sayfalarında yer vermeli. Çünkü; en azından ‘örgütlü
Alevilerin temsilcileri’ ne istediklerini çok iyi biliyorlar. İşte, dün Kadıköy Meydanı’nda bir kez daha dile getirilen o istekler:
1. İnanç özgürlüğü, hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmaksızın, ayrımsız olarak tüm inançlara tanınmalıdır.
2. Bir ülke; hem laik olup, hem de Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle, sadece Sünni-Hanefi mezhebine hizmet eden bir kurum dayatmasıyla, bireylere inançsal baskı yapamaz. Laik bir yönetimde ‘Zorunlu Din Dersi’ ve ‘Diyanet’ olamaz! Zorunlu Din Dersleri kaldırılmalıdır. Diyanet de hemen kaldırılmalı, devletin belirli inançları finanse etmesi uygulaması böylece sona erdirilmelidir.
3. Alevilerin ibadet yeri Cemevidir. Hiçbir iktidar, Aleviler adına karar verme hakkına sahip değildir.
4. Cemevi, caminin karşıtı olmadığı gibi, ortak bir yanı da yoktur. Bu nedenle; ‘Ortak Cemevi- Cami’ projeleri, ülkemizde kardeşçe yaşayan farklı inançları birbirine düşürme ve asimilasyondan başka bir sonuç doğurmayacaktır.
5. Asimilasyoncu, yok sayıcı, nefret içeren politikalar derhal terk edilmelidir.
6. Sosyal barış, birlik ve beraberlik için; eşit yurttaşlık, demokratik hak ve özgürlükler, evrensel değerler dikkate alınarak derhal hayata geçirilmelidir.
7. Alevilere ait inanç merkezlerinin el konulan taşınmazları ve diğer varlıkları vakit geçirilmeksizin geri verilmelidir.
8. Alevi katliamları aydınlatılmalı, toplum vicdanı rahatlatılmalıdır.
9. Kamu ve özel sektörde Aleviler hakkında uygulanan dışlayıcı uygulamalara ve Cemaat tekeline son verilmelidir.
10. İktidar kendi Alevisini yaratmak için paravan dernekler kurmaktan vazgeçmelidir.
11. 40 bin Alevinin öldürülmesinde sorumlu olan Yavuz Sultan Selim isminin kamusal alanda kullanılmasına son verilmeli, üçüncü köprünün ismi değiştirilmelidir.
***
Diğer yandan; bu miting Alevilerin taleplerinin altını kalın çizgilerle bir kez daha çizerken, bir başka önemli konuyu da yeniden gündeme taşıdı. Aleviler, tıpkı Gezi Eylemleri’nde olduğu gibi; AKP’nin siyasetinden, uygulamalarından mutsuz olan herkesi bir araya getirdi. Alevilerin bütün renkleri alandaydı. ‘Cami - Cemevi Projesi’ne rağmen, Cem Vakfı’nın birçok üyesi de alandaydı. Bütün farklı kimlikler alandaydı. Siyasi partiler de alandaydı. CHP’den TKP’ye, İP’den HDP’ye kadar...
Aleviler; bütün güçleri aynı alanda bir araya getirerek, hem katalizör bir rol oynadılar, hem de AKP karşısında konumlanan, yeni bir siyasi iklim isteyen bütün çevrelere, 2014 Yerel Seçimleri için ittifak işareti verdiler. Kadıköy Meydanı’ndaki bu bileşim, umarım ki, 2014 seçimlerinde de değişimi başlatmanın resmi olur...
saracnecdet@hotmail.com