1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ

1 Eylül Dünya Barış Gününün anlamı şudur. Hitler Faşizminin 1939 yılında polonyayı işgal etmesiyle başlayan ve 6 yıl süren 50 Milyondan fazla insanın ölümüne, milyonlarca insanın sakat kalmasına neden olan 2.Emperyalist paylaşım savaşının başladığı gündür. Bu Dünyanın en vahşi savaşının başladığı gün olan 1 Eylül Dünya Barış Günü olarak Tüm Dünya halkları tarafından barış talebinin yükseldiği gün olarak kutlanır.

Barış sözcüğü bizim Ülkemizin yöneticileri tarafından her dönemde farklı algılanır ve farklı yorumlanır olmuştur. Bu nedenle Barış sözcüğüne ve barıştan yana örgütlenmelere her dönemde baskı uygulamıştır.

Türkiyede ilk barış örgütlenmesi 1950 li yıllarda Behice BORAN ve Sinan Cemgil in babası Adnan Cemgil öncülüğünde TÜRK BARIŞ SEVERLER CEMİYETİ olarak gerçekleşmiştir. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes in Kore ye asker gönderme kararını protesto etmek için bir bildiri hazırlayan cemiyet İstanbul un her tarafında bildiri dağıtılmış, Barış Severler Cemiyeti yöneticileri tutuklanmış, Behice Boran oğlu dursun u cezaevinde doğurmuştu.

O gün siyasi iktidar ın barış bildirisinden anladığı ve cemiyet yöneticilerine yaptığı suçlama şu olmuştur. Hükümetin aldığı kararı tenkit etmek, Milli mukavemeti kırmak, askeri isyana teşvik etmek.

Barış Severlerin karşı çıktığı ve Türkiye nin hiçbir çıkarı olmadığı Kore Savaşında  3  Milyon a yakın insan ölmüş, milyonlarca insan sakat kalmıştır. Türkiye nin gönderdiği 4500 Askerin 721 i ölmüş, 2147 asker yaralanmış, 400 civarında asker esir düşmüş ve kaybolmuştur.

Türkiye de ikinci barış örgütlenmesi 1977 de Mahmut Dikerdem, Reha İsvan, Aziz Nesin, Sadun Aren, Rutkay Aziz, Tarık Akan, Jülide Gülizar gibi isimler tarafından kurulmuş, 12 Eylül cuntası tarafından kapatılarak yöneticileri tutuklanmıştır.

Bu davanın da tutuklama gerekçeleri şunlardır. Derneğin Sovyetler Birliği yanlısı olduğu, Natoya karşı olduğu, mevcut düzeni yıkarak yerine Marksist, Leninist bir düzen getirmek istediği gibi iddialar bulunmaktadır.

Bu gün Türkiye de örgütlü bir barış hareketi yok ama halkın yüreğinde taşıdığı barış talebi var. Hayatın her alanında savaş karşıtlığı ve barış talebi yükseliyor. Ama 70 Yıl evvel Behice Boran ve arkadaşlarına uygulanan baskı 70 yıl sonra Türkiye de Barış Akademisyenlerine uygulanıyor. Baskı nın gerekçeleri değişse de baskı devam ediyor.

Ancak Barış ve özgürlük mücadelesi yükselerek sürüyor sürmeye de devam edecek ta ki; savaşlar ve ayrımcılıklar sona erinceye kadar.